Adalar Denizi ve Yakın Çevresinin Afet Potansiyeli


Karataş A.

Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği, Beyenal Beyza, Büyük Büşra, Say Hanife Şeyma, Şensoy Karagöz Verda, Editör, TASAM, İstanbul, ss.336-361, 2025

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2025
  • Yayınevi: TASAM
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.336-361
  • Editörler: Beyenal Beyza, Büyük Büşra, Say Hanife Şeyma, Şensoy Karagöz Verda, Editör
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Adalar Denizi (Ege) Anadolu Yarımadası’nın batısında yer alan ve eski bir kara alanının (Egeid) tektonik hareketler neticesinde çökerek deniz işgaline uğramasının eseri olan sığ deniz sahasına karşılık gelmektedir. Çok sayıda ada ve kayalığın yayılış gösterdiği bu deniz aynı zamanda Akdeniz ile Marmara Denizi ve Karadeniz arasındaki oşinografik bağlantıyı sağlamaktadır. Oluşumuna vesile olan genç tektonik hareketlerin günümüzde de devam ediyor oluşu, kıyılarında ve içerisindeki adalarda yoğunlaşan yerleşmelerdeki büyük bir nüfusu tehdit eden sismik riski de beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte, yakın zamanda aktivite göstermiş volkanik sahaların varlığı ve bunların bazılarında devam eden gaz çıkışlarının gözlenmesi de her an ortaya çıkabilecek bir volkanik tehdide işaret etmektedir. Bu volkanik sahaların bazılarının yerleşmelerin bulundukları alanları ihtiva ettiği veya yoğun nüfuslanmış kesimlerin çok yakınında yer aldığı dikkati çekmektedir. Öte yandan tarihsel süreçte zaman zaman yerleşmelerin ortadan kalkmasına sebep olarak önemli bir risk potansiyeli taşıdığını gösteren alüvyal boğulma ve karalaşma süreçleri de bölgenin afet potansiyelini daha üst seviyelere taşımaktadır. Bu durumun tam tersi ise tektonik süreçlerin denetimindeki grabenleşmeye bağlı gelişen deniz basması ve transgresif faaliyetlerde görülmektedir. Aynı şekilde deniz işgaline uğramış çok sayıda tarihi yerleşme kalıntısını da Adalar Denizi kıyılarında görmek mümkündür. Tektoniğin dolaylı bir etkisi olan tsunami ve deniz basması olayları da dikkate alındığında bölgenin afet riski açısından önemle üzerinde durulması gereken bir potansiyel barındırdığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmada Adalar Denizi’nin afet riski açısından kategorik anlamda tanımlanan tehditler temelinde bir değerlendirmesi yapılarak, alınabilecek tedbirler ve uluslararası iş birlikleri açısından nasıl bir zeminde önleyici müdahalelerin geliştirilebileceği tartışılmıştır. Sahanın jeolojik, jeomorfolojik, hidrografik ve paleocoğrafik verilerinin coğrafi bilgi sistemleri destekli olarak analiziyle de katkı sağlanan değerlendirme süreci hem boyut hem de çeşitlilik açısından yüksek afet riski barındıran bir sahayla karşı karşıya olunduğu gerçeğinin altını çizmiştir.