Yapay zekâ alanında yapılan ilk çalışmalar insan zekâsını taklit edebilecek makineler yaratma fikri üzerine temellendirilmiştir. Günümüzde çalışmaların yönü insan zekâsını taklit edebilen makinelerin kişi, kurum, marka veya devletler üzerinde yaratmış olduğu değişim ve bu değişimin yol açtığı dönüşüm üzerine çevrilmektedir. Zira artık yapay zekâ disiplinler arası bir çalışma alanı olarak kabul görmekte ve hemen hemen her sektörde iş ve iletişim süreçlerini şekillendirerek etkisini göstermektedir. Bu çalışmada yapay zekâ uygulamalarının halkla ilişkilerde kullanımı üzerinde durulmuş; kurum ve ajanslarda yapay zekâ uygulamalarından hangi görevlerde ve hangi amaçlar için yararlanıldığı, yapay zekâ destekli uygulamalardan alınan dokümanlar üzerinden ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma, yapay zekânın halkla ilişkilerde ideal kullanımına katkıda bulunma çabasıyla insan ile makine veya uygulayıcı ile yapay zekâ arasında kurulacak olan iş birliğine ve bu iş birliğinden doğan meta zekâya yönelik bir çerçeve çizmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada yapay zekâ uygulamalarının başta sosyal medya izleme ve dinleme, trend takibi, paydaş analizi olmak üzere pek çok halkla ilişkiler sürecinde kullanıldığı görülmekle birlikte bu kullanımın, tek başına yeterli olmadığı ve ancak bir uygulayıcı tarafından desteklendiğinde (yorumlandığında) anlamlı hale gelebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
The initial studies in the field of artificial intelligence (AI) were based on the idea of creating machines that could mimic human intelligence. However, in today's context, the focus of research has shifted towards the impact of AI systems that can imitate human intelligence on individuals, organizations, brands, and even governments, and the transformation caused by this impact. AI is now recognized as an interdisciplinary field and has the potential to shape and influence business and communication processes in almost every sector. This study specifically focuses on the use of AI applications in public relations (PR). It aims to identify the tasks and purposes for which AI applications are utilized in organizations and agencies, based on the analysis of documents obtained from AI-supported applications. The study strives to contribute to the ideal use of AI in PR by establishing a framework for collaboration between humans and machines, or practitioners and AI, and the emergence of metaintelligence resulting from this collaboration. The findings of the study reveal that AI applications are widely used in various PR processes, including social media monitoring and listening, trend tracking, and stakeholder analysis. However, it is concluded that this usage alone is not sufficient and meaningful insights can be obtained when supported by human interpretation.