DİN SOSYOLOJİSİNİN TARİHSEL SERÜVENİ, Prof. Dr. Emine ÖZTÜRK & Prof. Dr. Mehmet Cem ŞAHİN, Editör, Kriter, İstanbul, ss.123-145, 2024
Yapı ve birey ilişkisi sosyolojide merkezî bir öneme sahiptir ve birçok tartışmanın arka planında yer almaktadır. Bu bölümde, din sosyolojisi modern bir akademik disiplin olarak düşünüldüğünde kurucu isimleri olarak zikredilen Emile Durkheim ve Max Weber’de din, sosyal yapı ve birey kesişimi ele alınacaktır. Durkheim ve Weber aynı zamanda günümüz sosyolojisinin ana ekollerinden olan işlevselcilik ve sembolik etkileşimcilik kuramsal ekollerine de öncülük etmişlerdir ve hala sosyolojik düşünceyi etkilemeye devam etmektedirler.1 Geleneksel yapılardan modern yapılara geçiş süreçlerinin getirdiği endüstrileşme, bireyselleşme ve rasyonelleşme meseleleriyle yüzleşen bu iki sosyolog, sosyal olgu ve sosyal eylem temelli iki farklı metodoloji geliştirmiş ve buna paralel olarak sosyal dayanışma ve bireyin sosyal eylemindeki anlam odaklı iki farklı sosyal teori üretmişlerdir. Bu bölüm Durkheim ve Weber’in din, birey ve toplum üçgeninde yer alan değerlendirmelerindeki farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koyacaktır.