II. Uluslararası Akademik Çeviribilim Çalışmaları Kongresi, BAIBU-ICASTIS 2024, Bolu, Türkiye, 30 Eylül - 02 Ekim 2024, ss.117, (Özet Bildiri)
Çevirinin kültürel, sosyal ve teknolojik etkileşimlerin yer aldığı bir ekosistem olarak kabul edilmesi, bağlantısal bütünsellik adı verilen bilimsel paradigma ile örtüşmektedir. Endüstri 4.0 ile çeviri ekosisteminde oldukça önemli bir yer tutan yapay zekâ ve insan çevirmen ilişkisi yeni bir paradigma ile gözden geçirilmelidir. Her şeyin içinde bulunduğu ağ ile anlamlı olduğunu ve enformasyon işleyen her sistemin zekâ ürettiğini savunan bağlantısal bütünsellik yaklaşımı, çeviri sürecindeki tüm bileşenlerin nasıl entegre olduğunu anlamamızı sağlayabilir. İnsan benzeri bir etki yaratmayı, süreçleri kolaylaştırmayı ve hızlandırmayı hedefleyen yapay zekânın yer aldığı yeni dünya düzeninde insan çevirmenin rolü üzerine çeşitli tartışmalar mevcuttur. Kartların yeniden dağıtıldığı ve tüm aktörlerin çeviri dünyasında yeniden konumlandığı göz önüne alındığında çeviri süreçlerine yönelik yaklaşımlarımızın yeni dinamiklere göre düzenlenmesi elzemdir. Yapay zekânın etkisiyle yeniden biçimlenen sektör, elbette beraberinde birçok yeni fırsat getirmektedir. Bu doğrultuda yaklaşımımızı bağlantısal bütünsellik çerçevesinde yenilememiz, yapay zekâyı ve onunla ilişkili bileşenleri ve araçları anlamaya çalışmamız, yeni düzende bir konum edinmemizi kolaylaştıracaktır. Çalışmada bu amaçla bağlantısal bütünsellik yaklaşımı açıklanmış, yapay zekâ, bağlantısallık ve çeviri süreçleri arasındaki ilişki, nitel bir araştırma deseniyle karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. İnsan beyni ile yapay zekânın çalışma prensibi incelenmiş, bağlantısal bütünsellik perspektifiyle çeviri süreçleri arasındaki ilişkisellik ortaya konmuş ve çeviri eğitimi yaklaşımımız tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: bağlantısal bütünsellik, çeviri ekosistemi, endüstri 4.0, yapay zekâ.
The recognition of translation as an ecosystem encompassing cultural, social, and technological interactions aligns with the scientific paradigm known as interconnected wholeness. With Industry 4.0, the relationship between artificial intelligence and human translators, which plays a crucial role in the translation ecosystem, must be reassessed within a new paradigm. The interconnected wholeness approach argues that everything derives meaning from the network it is part of and that every system processing information generates intelligence. This perspective helps us understand how all components within the translation process are integrated. In today’s world, where artificial intelligence aims to replicate human-like effects, simplify processes, and enhance efficiency, the role of human translators has become a topic of extensive debate. As the field undergoes transformation and actors in the translation industry are repositioned, it is essential to adapt our approaches to these emerging dynamics. The sector, reshaped by artificial intelligence, presents numerous new opportunities alongside its challenges. To navigate this evolving landscape, we must update our approach within the framework of interconnected wholeness. Understanding artificial intelligence and its associated tools and components will help us establish a solid position in this new order. Accordingly, this study has examined the interconnected wholeness approach and conducted a comparative analysis, using a qualitative research design, of the relationship between artificial intelligence, interconnectedness, and translation processes. It has also explored the working principles of the human brain and artificial intelligence, revealed the relational structure of translation processes from the perspective of interconnected wholeness, and discussed its implications for translation education.
Keywords: interconnected wholeness, translation ecosystem, industry 4.0, artificial intelligence.