KAR Kültür - Yazın ve Sanat Dergisi, sa.38, ss.28-29, 2012 (Hakemli Dergi)
Özel
bir yeti olarak gördüğümüz “yaratma eylemi” en başta sanatın ve diğer tüm
imgeselliğe dayalı sistemlerin somutlaştırılmasına zemin hazırlayan en önemli
yapısal bir özellik taşımaktadır. Buna bağlı olarak “yaratıcılık” nedir dediğimizde en genel
tanımıyla; olmayan bir şeyi hayal edebilme, herkesten önce farklı ve yeni
yöntemlerle geliştirerek öngörü sahibi olabilme yetisi diyebiliriz.
Yaratıcılığa
ilişkin tanımlamalarda insanların yaratıcı yönlerinin yanı sıra bilgisel,
eğitsel ve düşünsel kimlik özelliklerinin de üzerinde durulmuştur. Çünkü
kişiden kişiye göre değişen bu yetinin kapsamlı bir bilimsel araştırmaya
dönüştürülmesinde, sosyo-kültürel çevreden genetik özelliğe kadar geniş bir
taramayı gerektirmektedir. Bu alanda Paul Torrance’in “Torrance Yaratıcı
Düşünme Testi” önemli bir veri tabanıdır. Torrance’in tanımına göre de
yaratıcılık ; sorunlara, bozukluklara, bilgi eksikliğine, kayıp öğelere,
uyumsuzluğa karşı duyarlı olma; güçlüğü tanıma, çözüm arama, tahminlerde
bulunma yada eksikliklere karşı denemeler geliştirme ve bu denemeleri
değiştirme yada yeniden sınama, sonra da sonucu başkalarına iletmektir.