Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sa.15, ss.133-166, 2015 (Hakemli Dergi)
Hicviyyeler, insanın yaratılıştan gelen; öfke, nefret, alay etme isteği, eleştiri gibi kimi duyguların şairin muhayyilesiyle birleşmesiyle ortaya çıkar. Bu bağlamda bu türün hangi dönemlerde artış gösterdiği dikkatle irdelenmeli, vermeye çalıştığı mesajlar iyi okunmalıdır. Türk edebiyatında da XVII. yüzyılda hiciv türünde örneklerin diğer dönemlere nazaran fazlaca verildiği görülür. Bunda pek tabii ki Osmanlı Devleti’nin bozulmaya başlayan siyasî yapısı önemli rol oynamıştır. Devlet yönetimindeki şahısların çeşitli ayak oyunları ile birbirlerini gözden düşürmeye çalışmaları çok iyi bir gözlemci olan Divan şairlerinin gözünden kaçmamıştır. Şairler zulüm eden, haksızlık peşinde koşan, siyasî oyunlar çeviren kişilerin daimâ kalemleriyle karşısında olmuşlardır. Azmi-zâde Hâletî de bu şairlerden birisidir. Şairin devrin sadrazamı hakkında söylediği ve kaynaklarda bu minvalde bilgi bulunmasına rağmen bugüne kadar ele geçmeyen Hadd-i Mestân adlı hicviyyesi makalenin konusudur. Edebiyat tarihlerinde daha çok rubâi-gûluğu ile anılan Hâletî, hicviyyesinde dönemin hiciv üstadı Nef’î’yi aratmayan sivri bir dil kullanmıştır. Şairin, Osmanlı kroniklerinde adı hiç de iyi anılmayan devrin sadrazamı Derviş Paşa’nın katledilmesinin ardından yazdığı anlaşılan Hadd-i Mestân’ı, Türk hiciv edebiyatı literatüründe önemli bir yer edinecektir.
Satires come out of the mergence of the poet's imagination and the emontions such as rage, hatred, will to ridicule, criticism that comes from human nature. In this context, increase in the writings in this genre must be carefully addressed, the mesages it gives must be examined thoroughly. We witness that works belong to satire genre is written more than any otherperiod in 17th century in Turkish literature. Decay in the political structure of Ottoman Empire played a substantial role on this. Divan poets did not fail to notice how bureaucrats tried to disgrace their rivals with plots. Poets took a stand against the people who are high-handed, wrongdoers and engaged in political plots. Azmi-zade Haleti is one of this poets. The subject of this article is his satire named Hadd-i Mestan which he said about the grand vizier of the period. This satire had not been come to light before although there could be found information about it on the reference works. Haletiwho is mostly mentioned with his rubais in the literature histories, used a very strong language that is similar to Nef'i's. Hadd-i Mestan that the poet wrote after the execution of Derviş Pasha who is not refered with fairness in Ottoman chroniclesis an important piece of work for Turkish satire literature.