MIH Lezyonlu Dişlerde Beyazlatma Sonrası Rezin İnfiltrasyon Tedavisi: Bir Olgu Sunumu


Oğrak İ. H., Bilgin Göçmen G., Tüter Bayraktar E.

26.ULUSLARARASI İZDO KONGRESİ, İzmir, Türkiye, 4 - 06 Kasım 2022, ss.299-300

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.299-300
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

MIH LEZYONLU DİŞLERDE BEYAZLATMA SONRASI REZİN İNFİLTRASYON TEDAVİSİ: BİR OLGU SUNUMU

 

 

İbrahim Halil Oğrak1,  Gülçin Bilgin Göçmen1Ezgi Tüter Bayraktar1

 

1Marmara Üniversitesi Diş Hekimlği Fakültesi, Restoratif Diş Tedavisi Anabilimdalı, Türkiye

 

Olgu Tanımlanması: 25 yaşındaki bayan hasta estetik şikayetle Marmara Üniversitesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı kliniğine başvurdu. Alınan anamnezde 12 sene önce sabit ortodontik tedavisinin bittiği öğrenildi. Ayrıca hasta büyükazı ve santral dişleri sürdüğünden beri diş yüzeylerinde beyaz lekeleri olduğunu belirtti. Klinik muayenede özellikle maksiller sol santal ve lateral dişlerinde olmak üzere beş anterior dişinde mine defektleri ve hipomineralize alanlar tespit edildi. Hasta tercihen olabildiğince minimal invaziv tedavi istediğini bildirdi.

 

Rezin infiltrasyon tedavisinden iki hafta önce %32’lik hidrojen peroksit jel (Fläsh; WHITEsmile, Germany, 3×15 dakika) ile ofis tipi beyazlatma tedavisi uygulandı. Dişler izole edilirken palatinal bölgedeki retainer nedeniyle split dam izolasyonu tercih edildi. Ardından %15’lik hidroklorik asit (Icon Etch, DMG, Germany) opak alanlara iki dakika boyunca uygulandı. Asitli yüzey 30 saniye boyunca su ile yıkandı ardından susuz hava ile kurutuldu. Sonrasında demineralize lezyondaki mikropörözitelerde bulunan suyu uzaklaştırarak lezyonu gözle seçilemeyen hale getiren etanol (Icon Etch, DMG, Germany) 30 saniye süre ile uygulandı. Bu işlemler 4 kez uygulandıktan sonra kalan opak dokular son asitlemeden önce ince grenli bir frez (837KR, Frank Dental, Germany) yardımıyla uzaklaştırıldı. Ardından rezin infiltrant (Icon Infiltrant, DMG, Germany) ilk uygulamada üç dakika, ikinci uygulamada bir dakika uygulanarak her seferinde 40 saniye boyunca ışık cihazı (Valo Grand, Ultradent, USA) ile polimerize edildi. Uzaklaştırılan mine dokusu mine rengi bir kompozit (Estelite Asteria NE, Tokuyama Dental, Japan) ile restore edildi. Hasta 1 hafta ve 1 aylık randevular ile kontrole çağrıldı.

 

Bulgular: Hastanın tedaviyle ilgili bir şikayeti ve sorunu olmamıştır. FDI’nın estetik  kriterleri olan yüzey parlaklığı/renklenme, renk uyumu/translusensi ve anatomik forma göre değerlendirilen dişlerin skoru 1 olarak belirlendi.

 

Sonuç: Molar insizal hipomineralizasyonunu (MIH) estetik olarak idame ettirebilmek için rezin infiltrasyon yöntemi tercih edilebilir. Ancak bu işlem bazı limistasyonlara sahiptir. Beyazlatma ve kompozit tabakalama işlemleri ile bu limitasyonlar minimal invaziv olarak aşılabilir.

RESIN INFILTRATION TREATMENT OF MIH-AFFECTED TEETH AFTER  BLEACHING: A CASE REPORT

 

İbrahim Halil Oğrak1,  Gülçin Bilgin Göçmen1, Ezgi Tüter Bayraktar1

 

1Marmara University Faculty of Dentistry, Department of Restorative Dentistry, Istanbul, Turkey

 

 

Case Description: A 25-year-old female patient, who had previously undergone a fixed orthodontic treatment for two years which was completed 12 years ago, resorted to Marmara University Department of Restorative Dentistry due to aesthetic concerns. Patient complained about “white spots”emerging on incisor and molar teeth since tooth eruption. Clinically, non-homogeneous hypomineralized areas were detected on five maxillary anterior teeth, especially extensive hypomineralization areas were spotted on left maxillar central and lateral incisors. Patient’s request was to get an as minimally invasive treatment as possible.

 

  In-office bleaching was performed with 32% hydrogen peroxide gel (Fläsh; WHITEsmile, Germany, 3×15 minutes) two weeks before the resin infiltration treatment . Teeth were isolated with split dam technique due to permanent retainers. Then 15% hydrochloric acid gel (Icon Etch, DMG, Germany) was applied on opaque surface for two minutes. Etchant was washed for 30 seconds and dried with water free air. Ethanol (Icon Dry, DMG, Germany) was applied for 30 seconds to remove the water from the microporosities in the body of the demineralized lesion in order to check if lesion had become invisible. In this case the etching process was performed five times. The remaining opaque areas were removed with the fine grained bur (837KR, Frank Dental, Germany) before the final etching process. Then the resin infiltrant (Icon Infiltrant, DMG, Germany) was applied to the lesions for three minutes in the first application, and for one minute in the second application and polymerized with a polywave light device (Valo Grand, Ultradent, USA) for 40 seconds at each step. Prepared surfaces of the enamel restored with enamel shade composite (Estelite Asteria NE, Tokuyama Dental, Japan). Teeth were monitored for one-week and one-month appointments.

 

Results: No unwanted effects were reported by the patient. The clinical performance of the treated teeth evaluated for esthetic properties, surface texture/staining, color stability/translucency and anatomic form according to FDI criteria and scored as 1.

 

 

 

Conclusion: To aesthetically manage Molar incisor hypomineralisation (MIH) lesions with resin infiltration may be done. However this might present some limitations. These limitations could be overcome minimally invasive with bleaching and composite layering treatments.