16. ÜROONKOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 8 - 12 Kasım 2023, ss.421-423, (Yayınlanmadı)
Giriş |
Renal hücreli karsinom tüm kanserlerin yaklaşık %3 oranında görülmektedir. 7 cm’den küçük böbrek kitlelerinin tedavisinde onkolojik kontrolü sağlamak ve böbrek fonksiyon kaybını en aza indirmek amacıyla hastalarda parsiyel nefrektomi altın standart tedavi olarak görülmektedir. Günümüzde parsiyel nefrektomi; açık, laparoskopik, robot yardımlı laparoskopik tekniklerle yapılabilmektedir. Amaç Parsiyel nefrektomi yapılan hastalarda açık ve laparoskopik teknik tercihiyle optimal onkolojik sonuçların elde edilebileceğini ve böbrek fonksiyonlarının, kan değerlerinin en yüksek düzeyde korunabileceğini, yöntem tercihinin hasta konforuna etkilerini tartışmayı amaçladık. Materyal-Metod Aralık 2017 - Aralık 2022 tarihleri arasında böbrek kitlesi olan 105 hastaya açık ve laparoskopik parsiyel nefrektomi yapıldı. Çalışmada preoperatif olarak hastaların yaşı, cinsiyeti, vücut kitle indeksi (BMI) , ASA skoru, Charlson Comorbidity Index skoru, nefrometri skoru (R.E.N.A.L.), Padua skoru, peroperatif kanama miktarı, operasyon süresi, iskemi durumu, postoperatif olarak da yatış süresi, böbrek fonksiyonu değerlendirmesi için ameliyat öncesi ve postoperatif 3.ayda glomerül filtrasyon oranı (eGFR), preoperatif hemoglobin (hgb) ve hematokrit (hct) değerleri ve postoperatif erken dönemde hgb ve hct değerleri, komplikasyonlar ise Clavien Sınıflandırması ile hesaplandı. Bulgular |
Çalışmaya dahil edilen hastaların 32’si laparoskopik, 73’ü açık yöntemle yapıldı. İki grup kıyaslandığında çalışmaya dahil edilen açık gruptaki hastaların ASA skorunun istatiksel olarak laparoskopik gruptaki hastalara göre daha düşük olduğu görüldü (p:0,01). Açık parsiyel nefrektomi yapılan gruptaki hastaların Padua skorunun (p:0,04) ve tümör boyutunun laparoskopik gruba göre daha yüksek olduğu görüldü. Her iki grup operasyon ve iskemi süresi açısından kıyaslandığında laparoskopik grupta ortalamanın daha düşük olduğu görülse de istatiksel olarak anlamlı görülmedi. Laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan grupta hastanede kalış süresi ve ortalama kan kaybı açık gruba göre istatiksel olarak anlamlı şekilde az bulundu. İki grup ; postoperatif hemoglobin, hematokrit, glomerüler filtrasyon hızı değişimi açısından kıyaslandığında anlamlı fark görülmedi (Tablo 1). Açık parsiyel nefrektomi yapılan grupta 73 hastanın 12’sinde (%16,43) , laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan 32 hastanın 8’inde (%12,5) komplikasyon geliştiği görüldü. Açık parsiyel nefrektomi yapılan 73 hastanın 27’sinin (%36,98) , laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan 32 hastanın 5’inin (%15,6) transfüzyon ihtiyacının geliştiği görüldü. Spesmenlerin patolojik analizi açık grupta 73 hastanın 59’unda (%75,2) renal hücreli karsinom, laparoskopik grupta 32 hastanın 20’sinde (%62,5) renal hücreli karsinom (RCC) ile uyumlu olarak sonuçlandı. Sonuç Parsiyel nefrektomi yapılırken yöntemin açık veya laparoskopik tercih edilmesinin postoperatif hgb, htc, eGFR gibi değerlerin korunmasında birbirine göre farkı yoktur. Laparoskopik yöntem tercihi hastanede yatış süresi ve ortalama kan kaybı açısından daha avantajlıdır. Anahtar Kelimeler : Laparoskopik parsiyel nefrektomi, açık parsiyel nefrektomi, böbrek tümörü |