Mali Çözüm, cilt.33, sa.180, ss.1673-1697, 2023 (Hakemli Dergi)
Vergi bizatihi iktisadi ve sosyal bir olgu olarak tarihin her döneminde karşımıza çıksa da verginin hangi kaynaklardan, ne miktarlarda ve hangi usullere
bağlı kalınarak tahsil edileceği daima toplumsal sınıflar arasında mücadele
sebebi olagelmiştir. Bu mücadele geçmişte daha ziyade verginin tabana yayılması şeklinde sonuçlanırken günümüzde yüksek gelirli kesimlere doğru genişletilmesine yönelik bir görünüm arz etmektedir. Bu anlamda gerek dünyada
gerekse Türkiye’de yapılan bütün vergi reformları vergilendirmede adalet ve
etkinlik ilkelerini gerçekleştirerek vergi yükünün toplumsal dağılımını etkilemeye dönük amaçlara matuftur. Dolayısıyla kavramsal olarak vergi reformu;
etkinlik, adalet, sadelik, şeffaflık ve esnekliği sağlamak üzere vergi sisteminin
doğrudan ve dolaylı vergiler olmak üzere bütününde etkili olup vergi yükünün toplumsal kesimler arasındaki dağılımında değişiklik yaratan gelişmeler
şeklinde tanımlanabilir. Çalışmada bu tanıma bağlı kalarak Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar başta vergi yükünde ve bileşenlerinde olmak üzere
Türk vergi sisteminde köklü değişimlere neden olan ilk ve belki de en önemli
gelişme olarak aşar vergisinin kaldırılması ele alınacaktır. Devamında 1949-
1950 yıllarında gelir vergisi sisteminin modern anlamda temellerinin atıldığı 5421 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte kabulü üzerinde durulacaktır. Son
olarak, bugün vergi gelirler içerisinde çok önemli bir paya sahip olan katma
değer vergisinin Türk vergi sistemine dahil olması konusuna değinilecektir.
Bu izlek doğrultusunda kaleme alınan bu çalışmada, Cumhuriyetin ilanından günümüze gerçekleştirilen vergi reformu çalışmaları ele alınmıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, tarihsel süreç içinde vergi reformu niteliği taşıyan
temel gelişmeleri incelemektir.
Although tax itself is an economic and social phenomenon, it has been encountered in every period of history, from which sources, in what amounts and
according to which methods the tax will be collected, has always been a cause
of struggle between social classes. While this struggle in the past resulted in
the spread of taxes to the base, today it appears to be aimed at expanding the
tax base towards the upper income classes. In this sense, all tax reforms made
both in the world and in Turkiye are aimed at affecting the social distribution
of the tax burden by realizing the principles of justice and efficiency in taxation. Therefore, conceptually, tax reform; it can be defined as developments
that affect the entire tax system, including direct and indirect taxes, and create
changes in the distribution of the tax burden among social segments in order
to ensure efficiency, justice, simplicity, transparency and flexibility. In this
study, adhering to this definition, the abolition of tithe tax will be discussed as
the first and perhaps the most important development that caused fundamental
changes in the Turkish tax system, especially in the tax burden and its components, after the proclamation of the Republic. Subsequently, the adoption of
the Income Tax Law No. 5421 and the Corporate Tax Law No. 5422, in which
the modern foundations of income tax system were laid in 1949-1950, will be
discussed, along with their reasons and consequences. Finally, the inclusion
of value added tax, which has a very important share in tax revenues today,
in Turkish tax system will be discussed. In this study written in line with this
theme, tax reform studies carried out since the proclamation of the Republic
are discussed. In this context, the aim of the study is to examine the basic developments that constitute tax reform in the historical process.