DEĞİŞEN DÜNYADA ŞEHİR PLANLAMA VE SAĞLIK POLİTİKASI İLİŞKİSİ


İşci E.

Kentten İdeal Şehre Yapay Mekanlardan Sahici Şehirlere, Nizameddin Duran, Editör, okur akademi yayınları, İstanbul, ss.1-14, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: okur akademi yayınları
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.1-14
  • Editörler: Nizameddin Duran, Editör
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Viktorya dönemi İngiliz edebiyatçısı Charles Dickens, Paris ve Londra’daki yaşam koşullarını anlattığı “İki Şehrin Hikayesi” romanında; “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, inanç ve inançsızlık devrimiydi, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, umut baharıydı, umutsuzluk kışıydı, her şeyimiz vardı, hiçbir şeyimiz yoktu, kısacası böyle bir zamandı” ifadesini kullanarak aslında sanayi devriminin etkilerini son derece iyi şekilde okuyucuya aktarmıştır.

Tarihteki en önemli sosyal ve ekonomik değişimlerden olan sanayi devrimi ile birlikte kırsal bölgelerde dağınık şekilde yaşayan insanlar, büyük fabrikaların yer aldığı alanlarda toplanmıştır. Bu durum ölçek ekonomisiyle üretim maliyetlerinde düşüş, istihdam artışı, eğitim ve sosyal imkanların artması gibi olumlu sonuçları olduğu kadar; o güne kadar görülmemiş, benzersiz bazı çevresel, sosyal, toplumsal ve ekonomik sorunları beraberinde getirmiştir. Hatta buradan hareketle son 150 yılda yaşanan değişimin kendinden önceki 2000 yıldan çok daha fazla olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Günümüzde bu bahsi geçen sorunlar artan şehirleşme, demografik dönüşüm ve nüfus artışının da etkisiyle, iklim değişimi, trafik, gürültü, çevre kirliliği, kaygı-stres, yabancılaşma-yalnızlık, yaşam standart ve kalitesinde düşme, barınma ve temiz suya ulaşım zorluğu, uygun olmayan gıda tüketimi vb. farklı şekillere dönüşmüş ve karar vericiler açısından bu sorunlara çözüm üretmek önemli bir sorun halini almıştır.

Ülkemizde ise sanayileşme paralelinde şehirleşme daha geç yaşanmış olsa da ortaya çıkardığı sorunlar dünyadakiyle benzerdir. Bu sorunların en önemlilerinden biri şehirlerde yaşayan kişilerin sağlıklarının korunması için uygun çevresel koşulların sağlanması ve sağlık hizmetlerine ulaşımlardır. Bugün şunu biliyoruz ki sağlık hizmetlerinin etkin, etkili ve verimli sunulması birçok bilim dalının işbirliğiyle mümkün olmaktadır. Salt tıbbın kapsamında sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesi, sağlık hizmetinin sunumu için gerekli alt yapının sağlanamamasına, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanan sağlığın sadece tek boyutuna yoğunlaşmaya neden olmakta ve diğer alanların gözden kaçırılmasını beraberinde getirmektedir. Daha farklı bir ifadeyle bugün sağlık hizmetlerinin çoğunlukla tedavi edici hizmetler kapsamında değerlendirilmesi, koruyucu ve rehabilite edici hizmetlerin yetersiz kalmasına ve aksamasına neden olmaktadır. Sağlığın geliştirilmesi ve sağlık kavramı bağlamında ele alındığında toplumun sağlığı sadece sağlık hizmetinin sunumu ile konularla ilgi değil, aynı zamanda şehirlerin oluşturduğu psikolojik ve sosyal atmosfer, rekresyon alanlarının varlığı, engelliler için yaşanabilir olma, spor alanları ile sonuçta yaşam kalitesinin yükseltilmesiyle ilgilidir.

Şehir planlamacıların rolü bu noktada çok önemlidir. Zira, geliştirilecek politikalar soluduğumuz havayı, kullandığımız alanların kalitesini, içtiğimiz suyun niteliğini, günlük hareket şeklimizi, sağlıklı gıdaya erişimimizi ve sağlık hizmetine ulaşma durumumuzu ortaya koyacaktır.  Dolayısıyla şehirleri planlarken farklı disiplinlerden ve paydaşlardan yararlanarak, daha yaşanabilir, beklentilere yönelik (kaliteli), sürdürülebilir kılmak için sağlık politikası ve hizmeti kapsamında hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiği bu yazı içerisinde başlıca bazı başlıklarla, kısaca yer almaktadır.