Seçkin Yayıncılık, İstanbul, 2019
Hasta hakları, insan haklarının sağlık alanındaki uzantısı olarak tanımlanır. Hasta haklarının çoğu, temel insan hakları ile doğrudan ilgilidir. Hastanın beden bütünlüğü, özel hayatına saygı hakkı gibi temel haklar başta Anayasa olmak üzere pek çok yasal düzenleme ile korunmaktadır. Hastanın sağlık hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerden yararlanma, ayırımcılığa uğramama, onamı olmadan tıbbi müdahaleye tutulmama ve araştırmalara dahil edilmeme, inançlarına ve özel hayatına saygı gösterilmesi, kendisi ile ilgili kayıtlara ulaşma ve bunların değiştirilmesini isteme gibi haklar da genel olarak yasalarda koruma altındadır. Bu haklar, ayrıca hasta hakları olarak tanımlanmasaydı dahi yasalarda tanınmış ve korunmaktadır. Ancak çoğu zaman, hastanın ya da toplumun yararı için, zarar görmemesi için bu hakların sınırlanması veya ihlalleri gündeme gelmektedir. Örneğin, tedaviyi reddeden hastanın tedaviye zorlanması, talebi olmasa da tıbbi girişimlerin genişletilmesi, bilgisi ya da onamı olmadan bilgilerinin paylaşılması, hastalığı konusunda bilgilendirilmemesi gibi uygulamalarda hastanın ya da toplumun yararı ya da zarar görmemesi için hareket edildiği ileri sürülmektedir. Bu gibi durumlarda, yasaların koruma sağlamış olmasına rağmen, beden bütünlüğü ve özel hayata saygı hakkının ihlali gündeme gelebilmektedir. Hastanın talebi olmasa da onun ya da toplumun yararına veya zarar görmemesi yönünde hareket edildiği ileri sürülerek bu ihlaller haklı çıkarılmaya çalışılmaktadır. Oysa bu gibi yaklaşımlar, kişinin özerklik hakkı ile çatışabilmektedir. Tam bu noktada hasta hakları bağlamında yaklaşım sürece dahil olmaktadır. Hasta hakları, sağlık hizmetlerinde insan haklarına mesleki ilkeler ve biyoetik bağlamında yaklaşımlar getirerek bu ihlalleri önlemekte ya da sınırlamaktadır. Bu yaklaşım ile bu haklara daha duyarlı ve sınırlı müdahalelerin gündeme gelmesini ve tartışılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda, ülkemizde son yıllarda aydınlatılmış onam, cinsiyet değiştirme, tedavinin reddi, kişisel sağlık verilerinin paylaşılmasında sınırlar gibi başlıklarda önemli yargı kararları, sağlık hukukunun ve tıp etiğinin gündeminde olmuştur.