Bireyin Sosyal Medyada Metalaşması ve Influencerlar: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri Üzerine Nitel Bir Araştırma


Tezgeç M. S., Polat B., Özden U.

Yeni Medya Çalışmaları VI. Ulusal Kongre, Eskişehir, Türkiye, 16 - 17 Kasım 2023, ss.119-120

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.119-120
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bireyin Sosyal Medyada Metalaşması ve Influencerlar: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri Üzerine Nitel Bir Araştırma Mehmet Serhan Tezgeç, Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi serhantezgec@gmail.com Ufuk Özden, Arş. Gör. Dr., Gümüşhane Üniversitesi ufukozden82@gmail.com Burak Polat, Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi aloha@burakpolat.com Bireyler gündelik hayat pratikleri içerisinde, bilhassa sosyal medyanın etkisiyle, görünür olmayı her geçen gün daha fazla arzulamaktadır. Bireyin nezdinde bir ihtiyaç gibi duyumsanılmaya başlanan bu görünür ve takip edilir olma arzusu neticesinde bireyin varlığını anlamlı kılan öznelik katmanlarında belirgin bir yitim hasıl olmaya başlamış ve dolayısı ile birey nesneleşme döngüsü içerisine girmiştir. Kapitalist üretim tarzı içinde emeğin nesnelerini metaya dönüştüren ve ona fetiş karakterini veren süreç, bireyler için de işlemeye başlamıştır. Bireyin görünür olma arzusu her zaman için baki olan ve olağan bir istek iken; sosyal medya ortamında Influencer gibi yaşama talebi git gide yaygınlaşmaktadır. Rojek (2003) şöhret kavramını temelde ikiye ayırmaktadır. İlki bir unvan veya başarı sonucunda elde edilmiş olan kazanılmış şöhretken; diğeri başkaları tarafından şahsa atfedilen şöhret veya yazarın deyimiyle “şöhretimsi” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmada da unvan veya bir alanda kazanılan başarı söz konusu olmaksızın, gündelik yaşamlarından kesitler sunarak (yemek yapma, makyaj videoları, spor rutini, vb.) sıradan sayılabilecek aktiviteler ile ün kazanmış bireyler birer şöhretimsi yani Influencer olarak değerlendirilecektir. Görünür olma talebi ise bireyin kendisini gönüllü olarak bir metaya dönüştürmesi ile sonuçlanmaktadır; yani bireyler şeyleşmektedir. Lukacs'ın (2014) “şeyleşme” kavramı, toplumsal ilişkiler içindeki mübadele biçimlerinin insani değerini yitirerek maddileşmesi olarak tanımlanmaktadır. Bireyin çevrimiçi içerik paylaşmasında ve bunları dolaşıma sokmasının arkasında yatan motivasyon da şeyleşmeye özgü bir biçimde pragmatik bir hal almakta ve maddileşmektedir. Bu çalışmada sosyal medyada yaygınlaşan bireyin şeyleşmesi olgusu spesifik olarak İletişim Fakültesi öğrencileri özelinde incelenecektir. Praksis tözsel olarak düşünce ile eylem arasında nitelikli bir birlik olması varsayımına dayanmaktadır; ancak düşünce ile eylem örtüşmeyerek çatışma yaşayabilmektedir. Pratik ve teori arasındaki çatışmanın İletişim Fakülteleri özelinde deneyimlenmesi yeni bir olgu olmamakla birlikte; akademik eğitime gereksinim olmaksızın sosyal medyada içerik üreterek konforlu hayatlar yaşanabileceği vaadi ile bu çatışma yeni bir anlam kazanmaktadır. Öğrenciler umulanın aksine aldıkları eğitimden ilişkili mesleki düşünsel ve teknik becerileri elde etmekle pek ilgilenmiyor gibi görünmektedir. Kendilerini toplumsal dünyaya hazırlamaları yolunda gerekli, bütünlüklü, teorik ve pratik katmanlı eğitime lüzumsuz bir külfet gibi yaklaşan öğrenciler, görünür ve takip edilir olmanın vaad ettiği maddi getirilerle daha alakalı bir yaklaşımı benimsemekte; kendilerini bu menzile ulaştıracak, mümkünse bu yolu en kısa kılacak faydalarla ilgilenmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde öğrenciler adeta bir şeyleşme örneği olarak Influencer olmak ve olma yolunda gerekli taktikleri elde etmekle çok daha fazla ilgili görünmekte ve bunu amaçlayabilmektedir. Bourdieu'nun (2015) beğenileri sınıfsal bir temele oturtan çalışması ekseninde düşünülecek olduğunda, günümüzde kültürel ayrımı ve sınıfları belirleyen kültür aracıları konumuna Influenclerların yerleştiğinden söz etmek mümkündür. Mevzubahis beğeni hiyerarşisinde üst basamaklarda yer alabilmek ve diğerleri tarafından takip edebilmek için izlenilmesi gereken bu belirli taktiklerin öğrenilmesi sürecinin üniversite eğitiminden edinilmesinin haklı bir beklentiye dönüşmesi, çelişkili durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çalışmanın varsayımlarını sınayabilmek maksadıyla Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile derinlemesine mülakat araştırması yürütülecektir. Kartopu örneklem yöntemiyle katılımcı sayısı belirlenecektir. Katılımcı tercihlerinde aktif bir biçimde sosyal medya içerik üreticisi olma kriteri aranacaktır. Yarı yapılandırılmış mülakat soruları ile (i) sosyal medyada içerik üretim motivasyonları ve bu pratiklerden beklentileri, (ii) içerik üretiminde mahremiyet algısının sınırları, (iii) sosyal medya kullanımındaki özne oluş sınırına dair algıları ve (iv) İletişim Fakültesi'nde verilen eğitim ile sosyal medyadaki kullanım eğilimi arasındaki pratik ve teori çatışması tespit edilmeye çalışılacaktır. Mülakatlar aracılığıyla elde edilen veriler analiz edilerek, bireyin nesneleşmesini somutlaştıran sosyal medya deneyimlerinden örnekler sunarak şeyleşmeye ve iletişim alanındaki teori ile pratik arasındaki çatışmaya dair bulgular ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Kaynakça

Bourdieu, P. (2015). Ayrım: beğeni yargısının toplumsal eleştirisi. Ankara. Heretik Yayıncılık. Lukács, G. (2014) Tarih ve Sınıf Bilinci, çev: Yılmaz Öner, İstanbul: Belge Yayıncılık. Rojek, C. (2003). Şöhret. Istanbul: Ayrıntı Yayınları. Anahtar Sözcükler: Influencer, Bireyin Metalaşması, Şeyleşme, Şöhretimsi, Sosyal Medya Çalışmaları