Onkoloji Hemşirelerinde Cinsel Bakıma İlişkin Tutum, İnanç ve Engeller: Tanımlayıcı Araştırma


Creative Commons License

Karabuğa Yakar H., Oğuz S., Özmen G.

Türkiye Klinikleri Hemşirelik Bilimleri Dergisi, cilt.15, sa.2, ss.463-472, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 15 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: Türkiye Klinikleri Hemşirelik Bilimleri Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.463-472
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ÖZET Amaç: Bu çalışma, onkoloji hemşirelerinin cinsel bakıma ilişkin tutum, inanç ve engellerin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tipte olan araştırma, Ocak 2020-Haziran 2020 tarihleri arasında İstanbul Anadolu Yakası’nda bulunan toplam 4 farklı eğitim ve araştırma hastanelerinin onkoloji kliniklerinde çalışan 136 hemşire ile yürütüldü. Verilerin toplanmasında “Hemşire Tanılama Formu” ve “Cinsel Tutum ve İnanç Ölçeği” kullanıldı. Veriler yüz yüze görüşme yöntemiyle toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız 2 grup t-testi ve tek yönlü varyans analizi testi kullanıldı. Bulgular: Hemşirelerin Cinsel Tutum ve İnanç Ölçeği ortalama toplam puanları 39±10’dur. Meslekte çalışma süresi 1-3 yıl olan erkek hemşirelerin, Cinsel Tutum ve İnanç Ölçeği puanları daha yüksek saptandı. Cinsel sağlık eğitimi alan, hastaların cinsel sorun yaşadığını düşünen, hastalarına cinsel sağlık konusunda danışmanlık veren, cinsel sağlık konusunda eğitim ihtiyacı olduğunu düşünen hemşirelerin Cinsel Tutum ve İnanç Ölçeği puanlarının daha düşük olduğu bulundu. Hasta, hemşire ve sağlık sistemi ile ilişkili faktörlerin hemşirelerin cinselliği sorgulamalarını engellediği belirlendi. Sonuç: Onkoloji hemşirelerinin cinsel bakıma ilişkin tutum ve inançlarının orta düzeyde olduğu bulundu. Hemşirelerin kanser hastalarının cinsel sorunlarıyla baş etmelerine yardımcı olma konusundaki engeller olarak “eğitimli personelin, uygun görüşme ortamının, yeterli zamanın olmaması, hasta isteksizliği ve iş yükü fazlalığı” belirlendi