II. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi, Tirane, Arnavutluk, 17 - 20 Ekim 2018, ss.67-68
Kuruluş yıllarından itibaren Osmanlı padişahları ilmî ve kültürel anlamda canlılık sağlamak, siyasi
ve içtimai açıdan hanedanın meşruiyet zeminini pekiştirmek gibi hedefler gözeterek ilim meclisleri
düzenleme yoluna gitmişlerdir. Söz konusu meclisler arasında yer alan ve bir geleneğe
dönüşerek kendine has merasim ve usullerle icra edilen huzur dersleri, Ramazan ayının muayyen
günlerinde padişahın huzur ve himayesinde yapılan tefsir derslerini ifade eder.
Resmi tarihi itibariyle 165 sene devam eden huzur derslerine sultanın daveti üzerine, dersi icra
eden ilim adamlarının yanı sıra vükelâ, müşîrân ve damat paşalar gibi devlet adamları da iştirak
etmiştir. Takrir usulünün takip edildiği bu derslerde Beyzâvî Tefsiri esas alınmakla birlikte dersin
icrası ile görevli olan âlimler (mukarrir ve muhataplar) söz ve fikir hürriyeti esasına binaen
müzakerelerde bulunmuş, ilmî mülahazalarının yanı sıra içtimai ve siyasi meselelere de temas
etmişlerdir.
Huzur derslerinin mahiyetine dair yaygın olan kanaat her ne kadar mutat tefsir dersleri ile benzer
bir intiba arz etse de söz konusu derslerin muhtevaları tetkik edildiğinde Kur’ân tefsirinin
beraberinde dönemin içtimai ve siyasi gelişmelerine atıfta bulunulduğu ve devlet ricâlinin de hazır
bulunduğu bu meclislerde ilgili mercilere mesajlar verildiği görülmektedir.
Bu bildiride Sultan II. Abdülhamid’in saltanatına tekabül eden dönemde icra edilen huzur
derslerinden günümüze ulaşan takrir defterlerinin muhtevası esas alınacak ve tefsir ilminin
kapsam ve sınırları çerçevesinde bir mahiyet soruşturmasına tabi tutulacaktır.