5th International Open & Distance Learning Conference- IODL 2022, Eskişehir, Türkiye, 28 - 30 Eylül 2022, ss.1
COVID 19 ile sosyal hayatta birçok değişiklik söz konusu olmuş ve peşi
sıra pandeminin boyutundan ötürü küresel çapta kapanmalar meydana
gelmiştir. UNESCO verilerine göre söz konusu pandemi dolayısıyla
yaklaşık 160 ülkedeki farklı kademelerde yayılımın engellenmesi
bağlamında okullar da kapanmak zorunda kalmıştır (UNESCO, 2020).
Kapanmanın ardından eğitim alanı da diğer alanlar gibi alışılmışın
dışında etkilenmiştir. Şüphesiz ki bu değişikliklerden bazıları
uluslararası ve ulusal birçok kaynağın yayıncısı tarafından erişilebilir
hale getirilmiştir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD),
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve Avrupa
Üniversiteler Birliği (EUA) gibi kuruluşlar sosyal bilimler başta olmak
üzere farklı çalışma alanları için hazırlanmış katalogları, fasikülleri,
modülleri ve dosyaları internet kullanıcıları için elektronik kaynak
olarak açık erişim haline getirmişlerdir (Vidal, 2021). Pandemi
döneminde kamuya açılan bu elektronik kaynakların birçok araştırmacının
ilgisini çektiği düşünülmektedir. Eğitim bağlamında ise planlı ve
programlı olarak yürütülen uzaktan eğitim zorunluluk dolayısıyla yerini
Acil Uzaktan Eğitim’e bırakmıştır (Ferri, Grifoni & Guzzo, 2020).
Acil Uzaktan Eğitim’e geçilmesiyle bu elektronik kaynaklar kullanılmaya
başlanmıştır. Bunun yanı sıra Acil Uzaktan Eğitimin uygulanması
beraberinde internet ve altyapı eksiklikleri (Outhwaite, 2020), evde
okul ortamını oluşturmaya dair bazı sorunlar (Bol, 2020), akademik
anlamda öğrencilerin temel becerileri edinmeleri arasındaki farklar
(Doyle, 2020), sosyo-ekonomik bağlamda dezavantajlı çocuklarda eğitim
başarısında belirgin kayıplar (Eyles, Gibbons, Monthebruno, 2020) ve
çevrimiçi ortamda ders yapmanın getirmiş olduğu yalnızlık (Kaufmann
& Vallade, 2020) gibi sorunları da doğurmuştur.
Bu bağlamda, Acil
Uzaktan Eğitimin pandemi şartlarında uyarlanması konusunda uzmanlar,
öğretmenler, öğrenciler yeni arayışlar içine girmişlerdir ve farklı
uygulamalara başvurmuşlardır. Ayrıca, pandemi sonrası devam eden uzaktan
eğitim ve/veya hibrit eğitimde de bu farklı uygulama arayışının sürdüğü
düşünülmektedir. Bunun bir sonucu olarak söz konusu durumun öğrenim
kalitesine ve öğrenci deneyimine de etkileri olmuştur.
Bu çalışma
pandemi sonrası dönemde hibrit eğitime geçen Marmara Üniversitesinde
tamamen uzaktan eğitim yoluyla verilen bir derste öğrenci deneyimini
gözlemlemek amacıyla yapılmıştır. Bu araştırma, söz konusu dersi alan
öğrencilerin dersi almadan önce uzaktan eğitim ile ilgili deneyimlerini,
yüz yüze eğitim ve Acil Uzaktan Eğitim ile ilgili görüşlerini saptamayı
hedeflemektedir. Mevcut çalışma için Atatürk Eğitim Fakültesi Yabancı
Diller Eğitimi Bölümü Fransız Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı’ndaki
“Structure de la langue française II” adlı dilbilgisi dersi farklı
uzaktan eğitim modelleri göz önünde bulundurularak uzaktan eğitime
uyarlanmıştır. Söz konusu ders 5 hafta boyunca tamamen uzaktan eğitim
yoluyla verilmiştir. İlgili çalışmanın evren ve örneklemini derse kayıt
yaptıran 28 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışmanın deseni durum
çalışması olup nitel veriler katılımcılardan anket yoluyla toplanmıştır.
Toplanan veriler Maxqda nitel veri analiz programı ile analiz
edilmiştir. Bulgular ve çalışmanın alana katkısı çalışmanın amacı
doğrultusunda sunulacaktır.