IRGANDI KÖPRÜSÜ’NÜN GELENEKSEL SANATLAR BAĞLAMINDA GÜNÜMÜZDEKİ YERİ VE ÖNEMİ


Creative Commons License

Sünnetciler N.

SANATIN RİTMİ III. ULUSLARARASI SANAT SEMPOZYUMU, Kocaeli, Türkiye, 13 - 17 Mayıs 2024, cilt.1, sa.1, ss.140-141

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Kocaeli
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.140-141
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Anadolu toprakları, yüzyıllar boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu topraklar üzerinde yaşamlarını sürdüren toplumlar kendi kültürlerini, çevre toplumların kültürlerinden de etkilenerek geliştirip sentezler oluşturmuşlardır. Toplumların sanat birikimleri, kültür birikimlerini yaşatabildiği; örf, adet ve ananelerini yüzyıllar boyu gelecek nesillere aktarabildiği, en önemli unsur olmuştur.

Geleneksel Sanatların ilk örnekleri, gündelik ihtiyaçların karşılanması amacıyla ortaya çıkmıştır. Zamanla gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösterip ortaya çıktığı toplumun kültürel özelliklerini yansıtarak kültürlerarası bir köprü görevi görmüştür.

Toplumlararası ticaret, tarih boyunca ekonomik döngünün yanı sıra kültürel bağları da şekillendirmiştir. Ulaşım ağlarının gelişimiyle birlikte ticaret yapılan güzergâhlara köprüler, hanlar ve çarşılar yapılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin, Doğu ve Batı arasında köprü konumunda olmasının en önemli sebeplerinden biri, İpek Yolu’nun en önemli duraklarını elinde bulundurmasıdır. İmparatorluğun ekonomik gücünün devam ettirebilmesi için, ticaretin sınırlar içinde ve dışında güvenli bir şekilde sürdürülmesi amaçlanmış ve sadece inşa edilen özel yapılarda yapılmasına izin verilmiştir.

Osmanlı Devleti’nin ilk ve tek çarşılı köprüsü olan Irgandı Köprüsü, bu bağlamda ticaret merkezi olarak anılan Bursa şehrinin en önemli yapılarından biri olarak kayıtlarda yerini almaktadır. Şehrin mimari anlamda temelleri atılırken, dönemin toplumsal ve ekonomik koşullarına uygun olarak tasarlanan mekanlar ile, şehrin tamamen ticari bir merkez olmasının amaçlandığı gösterilmektedir. 

15. yüzyılda inşa edilen Irgandı Köprüsü, ipek kozası satıcılarının merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürmüştür. Günümüzde, Irgandı Köprüsü hem mimari yapısı hem de üzerinde geleneksel el sanatlarını yaşatmaya çalıştığı sanat atölyeleri ile dünyada bulunan dört çarşılı köprüden biri olması ve Türk kültürünü yansıtması açısından önemli bir yere sahiptir.

 

The Anatolian lands have hosted countless civilizations over the centuries. The societies living on these lands have developed and synthesized their own cultures, influenced by the cultures of neighboring societies. The accumulation of artistic and cultural heritage by these societies has been crucial in preserving their cultural legacies, customs, traditions, and passing them down to future generations.

The earliest examples of traditional arts emerged to meet daily needs. In the following centuries, they evolved and adapted according to environmental conditions, reflecting the cultural characteristics of the society and serving as a cultural bridge between different cultures.

Inter-societal trade has not only shaped economic cycles throughout history but also influenced cultural ties. With the development of transportation networks, bridges, caravanserais, and marketplaces were constructed along trade routes.

One of the main reasons for the Ottoman Empire's position as a bridge between the East and the West was its control over key stops along the Silk Road. In order to maintain the empire's economic power, trade needed to be conducted securely both within and outside its borders, which led to the construction of special structures exclusively for trade purposes.

The Irgandı Bridge, the Ottoman Empire's first and only bridge with shops, stands out as one of the most significant structures in Bursa, known as a trading center. When the city's architectural foundations were laid, it was designed to be entirely commercial, reflecting the social and economic conditions of the time.

Built in the 15th century, the Irgandı Bridge has remained a hub for silk cocoon merchants. Today, it holds significance as one of the world's four bridges with shops, preserving traditional craftsmanship through its architectural structure and artisan workshops, thereby reflecting Turkish culture.