İnsanın hayal gücünün sınırları yoktur. Bu sınırsızlık bilim ve sanatın ilerleyişinin başlıca katalizatörüdür. Sinema özelinde bu sınırsız yaratım süreci gerçeküstü dünyalara adım atmamızı da sağlar. Bu gerçeküstü dünyaların sinema sanatındaki karşılığı bilim kurgu sineması ve fantastik sinemadır denilebilir. Gerçeğin peşindeki bilimin sınırlarını zorlayan bilim kurgu sineması ve hayal gücünün en saf ve uç örneklerini barındıran fantastik sinema, üretim ve araştırma alanı olarak günümüzde belki de daha önce hiç olmadığı kadar değerlidir. Fantastik ve bilim kurgu sinemasının kesişim noktalarına bakıldığında doğaüstü fenomenler ve insanüstü güçlere sahip karakterler karşımıza çıkar. Bu çalışmada; bilim kurgu sineması ve fantastik sinema özelinde telepati kavramının temsiline değinilmektedir. Çıkış noktası birbirinden farklı olan bu iki türün telepati kavramını nasıl ele aldığı ve hangi görsel, işitsel unsurları kullanmayı tercih ettiği araştırılmaktadır. Her iki türde de karşılaştığımız telepati yeteneği olan karakterler ele alınmaktadır. Söz konusu karakterlerin psikanalitik değerlendirmesi ile gerçekleştirilen karşılaştırmalı analizin yanı sıra telepatik anların mizansen analizi yapılmaktadır.