Türkiye nin Rusya ve Avrupa Birliği İlişkilerinde Türk Akımı ve TANAP Projeleri


Creative Commons License

Al A., Gül U.

IX. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi (Bursa), Bursa, Türkiye, 22 - 23 Ekim 2017, ss.248-249, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.248-249
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel gerekliliği enerji kaynaklarına olan ihtiyaçtır.  Enerji kaynakları bakımından fakir olan ülkeler için dışa bağımlılık en büyük sorundur. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ülkelerin enerjiye olan ihtiyaçları sürekli artış göstermiştir. Enerjide dışa bağımlı ülkeler, bağımlılıklarını azaltmak için çalışmalar yapmakta ve yeni enerji stratejileri ortaya koymaktadır. Bu projeler ile ülkelerin temel amacı; enerjide sürdürülebilirlik, enerji arz güvenliğinin sağlanması, alternatif enerji kaynakları yaratma ve yeni stratejiler ortaya koyarak maliyetlerini en aza indirmektir.

Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin Kasım 2013’te gerginleşmesi ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanması ile birlikte AB ve ABD, Rusya’yı sadece kınamakla kalmamış, bir takım ambargolar uygulamıştır. Rusya’da, Batı’nın bu hamlesine enerji üzerinden karşılık vererek, Avrupa’ya Karadeniz ve Bulgaristan üzerinden gaz akışı vermeyi amaçlayan Güney Akım projesini iptal ederek, yerine Türk Akımı Projesini ortaya koymuştur. Enerji konusunda tek bir devlete bağımlı olmanın olumsuz sonuçlarının farkında olan Avrupa Birliği, Rusya’ya alternatif olması açısından Orta Asya’ya yönelik çalışmalar başlatmıştır. Bu çalışmalar neticesinde Azerbaycan gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan TANAP, 2011 yılında imzalanmıştır.  Enerjinin sadece ekonomik yönünün olmaması askeri, güvenlik hatta sosyal yönünün olması nedeni ile devletler ve uluslararası örgütler açısından enerji konusu sürekli hafızalarda canlı kalmaktadır. Enerji; devletler için hayati öneme sahiptir ve enerji güvenliğine yönelik olarak ortaya çıkacak herhangi bir tehdidin uluslararası politik ekonomiyi olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Uluslararası aktörler yaşanabilecek olumsuz gelişmeleri en aza indirmek için sürekli çalışmalar yapmakta alternatif projeler üretmektedir.

TANAP ve Türk Akımı projeleri ile birlikte hem Rusya hem Avrupa Birliği açısından Türkiye’ye verilen önem artmıştır. Bu projeler ile birlikte enerji kaynakları bakımından fakir olan Türkiye, enerji merkezi olma yolunda önemli adımlar atmıştır. Türkiye her iki projenin de hayata geçirilmesi için (Kasım 2015’te Rusya ile yaşanan uçak krizine rağmen) bu projeleri iptal etmemiş ve gereken önemi vermiştir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı; iki projenin sorunsuz şekilde gerçekleşmesi halinde küresel anlamda Türkiye’nin önemli konuma geleceğini ve özellikle de ekonomik anlamda birçok getiriye sahip olacağını kanıtlamaktır. Bunu yaparken de güncel ekonomik veriler ve ülkeler arasındaki siyasi gelişmeler incelenerek Uluslararası Politik Ekonomi açısından açıklamalar yapılacaktır.