Türkiye’nin Aktif Tarafsızlık Politikası


Creative Commons License

Al A., Doğan E.

TESAM VIII. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Ekim 2024, ss.151-154, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.151-154
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’nin Aktif Tarafsızlık Politikası Türkiye jeopolitik ve

jeostratejik konumu itibariyle çatışmalara, krizlere, büyük

devletlerin vekalet savaşlarına sınır bir ülkedir. Çevresini

saran ve her biriyle derin tarihsel bağları bulunan devletlerde;

darbeler, bölgesel veya iç savaşlar, ekonomik krizler ya

da büyük güçlerin vekalet savaşları görülmüştür. Türkiye

bölgesindeki tüm bu gelişmelerden etkilense de değişen

bölgesel ve küresel dinamiklere göre ülkeselliğini korumak

adına politikalar geliştirmeyi başarabilmiştir. Kurtuluş Savaşı

ile Misak-ı Milli’sini dönemin hegemon güçlerine kabul

ettirmeyi başarmıştır. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle

bölgede toprak kazanma amaçlı bir politika izlemeyeceğini

açıkça beyan etse de, iki savaş arası dönemde yaşanan

gelişmelere jeopolitik konumu gereği uzak kalamamış,

fırsatları değerlendirip savaşmadan Hatay’ı anavatana

katabilmiştir. II. Dünya Savaşı boyunca tarafsızlığını

korumaya çalışsa da savaş tehdidini hep hissetmiş, her

an savaşa girecek şekilde ordusunu hazır tutmak için çaba

sarf etmiştir. Avrupa’ya yakınlığı Dünya Savaşlarını en

yakından hissetmesine neden olmuştur. Rusya’ya yakınlığı

ise Soğuk Savaş döneminde çift kutuplu dünya düzenin

yarattığı gerilimi (ABD ve SSCB’nin arasındaki füze krizi vb.)

yakından hissetmesine neden olmuştur. İsrail- Arap savaşları,

İran-Irak savaşları, Balkanlardaki yıkım; hiçbiri Türkiye’nin

kaçabileceği sorunlar değildi. Türkiye bu sebeplerle güvenlik

merkezli politikalar üretmeye mahkum kalmıştır.