BUSBED. BINGÖL UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES INSTITUTE, sa.30, ss.62-75, 2025 (TRDizin)
2020 yılının sonbaharında Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki toprak anlaşmazlığı yeniden sıcak bir çatışmaya
dönüşmüş ve Azerbaycan, yaklaşık otuz yıl önce kaybettiği Karabağ topraklarını geri alarak bölgedeki güç
dengesini değiştirmiştir. Ancak, bu gelişmeye rağmen Ermenistan’ın toprak taleplerinin sona erdiğini söylemek
mümkün değildir. Dolayısıyla, bölgenin bir gerilim hattı olma özelliği devam etmekte ve gelecekte benzer
çatışmaların yaşanma ihtimali bulunmaktadır.
Bu çalışmada, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlığın tarihî arka planı ele alınmakta ve Karabağ
özelinde çatışma potansiyeline sahip dinamikler incelenmektedir. Özellikle, 1923 yılında iki ülke arasında bir
tampon bölge olarak tasarlanan “Özerk Kürdistan Uyezdi (Kazası)” konusu detaylı bir şekilde analiz edilmektedir.
1917 Ekim Devrimi sonrasında Transkafkasya bölgesinde kurulan yeni devletlerden olan Azerbaycan ve
Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın kontrolü konusunda uzun süredir devam eden bir ihtilaf yaşamışlardır. Sovyetler
Birliği (SSCB), bölgedeki çatışmaları sona erdirmek amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmiş ve nihayetinde Lenin’in
önerisiyle, iki ülke arasında bir tampon bölge oluşturulmasına karar verilmiştir. Bu bağlamda, Azerbaycan’a
bırakılan Dağlık Karabağ’ın yanı sıra, batısında Kürt nüfusunun yoğunlukta olduğu bir bölgede özerk bir yönetim
kurulmuştur.
Bu makalede, Karabağ’da kurulan ve Azerbaycan’a bağlı özerk bir yönetim birimi olan Kürdistan Uyezdi'nin
yapısı incelenmekte; Rusya’daki etnik çeşitlilik, Rus-Kürt ilişkilerinin tarihî ve kültürel boyutları ve Azerbaycan-
Ermenistan çekişmesi açısından bölgenin önemi değerlendirilmektedir. Çalışma, Karabağ bölgesindeki
çatışmaların tarihî bağlamını ortaya koyarak, bölgedeki istikrarsızlığın temel sebeplerini anlamaya katkı sağlamayı
amaçlamaktadır.