Akademik Veri Yönetim Sistemi
Sîretü Sûrette Görmek, İstanbul, Türkiye, 25 Ekim 2018 - 20 Mart 2019, cilt.3, ss.89-105
Hz. Peygamber, İslâm dinini adeta Kur’ân’ı tefsir eder gibi yaşayarak tebliğ etmiştir. Peygamberlik sonrası hayatını, özellikle de Medine yıllarında, adeta bir kamera gibi onun her davranışını kayıt altına alan sahâbîler önünde, son derece dikkatli ve ölçülü bir şekilde yaşamıştır. Siyer, Hz. Peygamber’le ilgili bu kamera kayıtlarının tamamına sahip olmaya imkân veren bir ilim dalıdır. Bu yüzden Hz. Peygamber’in hayatını konu edinen bir filme hayal gücünü asgarî seviyede tutmayı mümkün kılacak şekilde her türlü detayı verebilecek zengin bir içeriğe sahiptir. Bugüne kadar Hz. Peygamber’in hayatını sinemaya uyarlayan iki büyük yapımdan birincisi Mustafa Akkad’ın “Çağrı” ikincisi ise Mecid Mecidî’nin “Muhammed:Allah’ın Elçisi” isimli filmleridir. Bunlardan Çağrı, siyer kaynaklarındaki malzemeyi sağlıklı bir şekilde değerlendirmeye tabi tutup tarihi tahrif etmeden sinema diliyle birleştirmeyi başarmış bir yapımdır. Mecid Mecidî’nin filminde ise tarihi rivayetler ancak bir dekor görevi görmüş, hayal gücü ve ideoloji birleştirilerek ortaya konulan anlatımda bütün müslümanların ortak değeri olan, hakkında sayılamayacak kadar çok kitap te’lif edilen Hz. Peygamber değil, Mecidî’nin hayal ettiği bir peygamber anlatılmıştır. Hayatı boyunca yanlış anlaşılmamak ve anlatılmamak için her şeyi ince eleyip sık dokumuş olan Hz. Peygamber’i, bu hassasiyetine uygun olarak sinema diliyle anlatmanın en sağlıklı yolu, siyer malzemesini doğru bir şekilde sinemacılarla buluşturmaktır.