Sermaye Şirketleri Hukukunda Güncel Gelişmeler Sempozyumu,, İstanbul, Türkiye, 19 Haziran 2019, ss.119-166
TTK m.379/5’te, bir anonim şirketin kendi paylarını iktisabına ilişkin
hükümlerin, şirket paylarının onun yavru şirketi tarafından iktisap edilmesi
hâlinde de uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, bu hüküm, TTK m.379 ve
devamı maddelerinin yavru şirket tarafından ana şirket paylarının iktisabına
uygulanması konusundaki tartışmaları ve belirsizlikleri tümüyle ortadan
kaldırmamaktadır. Bahis konusu hükümlerin; birlikte hâkim şirketlerin paylarının bağlı şirket tarafından iktisap edilmesi haline, yavru şirket tarafından
henüz ana şirket-yavru şirket ilişkisi kurulmadan önce iktisap edilen paylara
ve yavru şirketin ana şirket paylarını rehin olarak kabul etmesine uygulanıp
uygulanmayacağı, bu bakımdan sorunlu hususların başında gelmektedir.
Buna ek olarak, TTK m.379’da öngörülen şart ve yükümlülüklerin yavru
şirketler açısından nasıl uygulanacağı hususunda da çeşitli belirsizlikler ve
tereddütler bulunmaktadır. Bu tebliğ de TTK m.379 ve devamı hükümlerinin, bir anonim şirketin paylarının onun yavru şirketi tarafından iktisabı
haline uygulanması konusundaki sorunları ve belirsizlikleri ortaya koymayı
ve karşılaştırmalı hukuktan da yararlanarak bu sorunların çözümüne ve belirsizliklerin giderilmesine yönelik öneriler getirmeyi amaçlamaktadır
According to Article 379/5 of the TCC, provisions governing acquisition
by a joint stock company of its own shares also apply to acquisitions of a joint
stock company’s shares by its subsidiary. However, this does not prevent all
controversies and uncertainties which may arise, in practice, with respect to
the application of Article 379 ff of the TCC to acquisition by a subsidiary
of its parent company’s shares. The main problems in this regard include the
applicability of those provisions to acquisitions by a dependent company of
shares of one of its joint parent companies, to shares acquired by a subsidiary
before the establishment of a parent-subsidiary relationship between them and
to acceptance of a joint stock company’s shares as security by its subsidiary.
There are also some uncertainties about the application of conditions and
requirements set out in Article 379 to acquisitions by subsidiaries. This article
aims to reveal problems and ambiguities on the application of Article 379 ff
of the TCC to acquisitions of shares of a joint stock company by its subsidiary and offer some proposals to eliminate those problems and ambiguities by
using comparative law.