Doğu Hıristiyanlarının Arapça’yı Yazı Dili Olarak Benimseme Sürecinde Gösterdikleri Farklı Yaklaşımlara Genel Bir Bakış


İçöz A.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sa.14, ss.87-110, 2019 (Hakemli Dergi)

Özet

Fetihler neticesinde Ortaçağ’da İslam egemenliği altına giren Hıristiyan grupların Arapça’yı yazı dili olarak benimsemeleri 8. yüzyıl’dan 11. yüzyıla kadar süren yaklaşık üç asırlık bir süreyi kapsamaktadır. Bu süreçte Arapça eserler veren Hıristiyan yazarlar dili kullanma açısından farklı yaklaşımlar sergilediler. Bu makale Hıristiyan yazarların Arapça’yı yazı dili olarak benimseme sürecinde bu dilin İslam dini ile olan bağlantısının farkında olup olmadıklarını ve bu farkındalığın Arapça’yı benimseme noktasında gösterdikleri yaklaşımlar üzerinde ne denli belirleyici olduğunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır.  Eserler incelendiğinde bu farkındalığın bazı Hıristiyan yazarların Arapça’ya olan yaklaşımlarını etkilediği görülmektedir.

For  Medieval Christians who fell under the Islamic rule, the process of adopting Arabic as the literary language took place in the span of three hundred years from the 8th to the 11th century. Christians who wrote in Arabic showed different approaches towards using the language. This article studies whether those Christian authors were aware of the connection between the Arabic language and Islam during this process and how this awareness influenced their attitudes. Their writings show that some authors were conscious of the link between Islam and the Arabic language and this had an impact on their use of the language.