Bölge Bilimi Türk Milli Komitesi 21. Ulusal Bölge Bilimi ve Bölge Planlama Kongresi, Ankara, Türkiye, 26 - 28 Mayıs 2022, ss.2
Yoksulluk
olgusu tüm dünyada yüzyıllardır süregelen bir problemdir. Bu problemle
mücadeledeki ilk adım yoksulluğun mümkün olduğunca doğru bir şekilde
ölçülmesidir. Sonrasında yoksulluğun sebepleri ortaya çıkarılarak yoksullukla
mücadele stratejileri geliştirilebilir. Bu nedenle bu çalışmanın amacı
öncelikle Türkiye’deki yoksulluğu ölçmek ve ardından yoksulluğun olası
sebeplerini irdelemektir. Ulusal düzeydeki yoksulluk ölçümleri genel bir
izlenim sağlasa da bölgeler arasında önemli farklılıklar olabileceği için bu
çalışmada İBBS-2 düzeyinde bölgesel yoksulluk ölçümleri yapılmıştır. Yoksulluk
ölçümlerinde seçilen yoksulluk sınırı sonuçları önemli ölçüde
etkileyebilmektedir. TÜİK’in 2010 senesine kadar yayımladığı ancak daha sonra
AB istatistiklerine uyum sağlamak adına bıraktığı mutlak yoksulluk sınırı ve
buna dayanan mutlak yoksulluk ölçümleri Türkiye gibi halen önemli ölçüde
mutlak yoksulluğa ev sahipliği yaptığı düşünülen gelişmekte olan ülkeler için önemlidir.
Bu nedenle bu çalışmada TÜİK’in son olarak 2010 senesinde yayımlamış olduğu
ulusal düzeydeki mutlak yoksulluk sınırı, bölgesel fiyat farklılıkları göz
önünde bulundurularak İBBS-2 düzeyinde her bölge için ayrı ayrı türetilmiştir.
Daha sonra, elde edilen bölgesel mutlak yoksulluk sınırları tüketici fiyat
endeksi kullanılarak sonraki yıllar için fiyat düzeyi artışlarına göre
güncellenmiştir. Bölgesel yoksulluk ölçümleri için TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları
anketinde yer alan hane geliri verisi kullanılmıştır. Bu anketin 2014
senesinden itibaren bölgesel düzeyde olması ve gelir verisinin bir yıl
gecikmeli olması nedeniyle yoksulluk ölçümleri 2013 ile 2019 yılları
arasındaki dönem için gerçekleştirilmiştir. Sonuçlara göre ülkenin Doğu ile Batı
kesimleri arasında mutlak yoksulluk açısından ciddi bir ayrışma olduğu açık
bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle TRC2 (Şanlıurfa alt bölgesi), TRB2
(Van alt bölgesi), TRC3 (Mardin alt bölgesi) ve TRA2 (Ağrı alt bölgesi)
bölgelerinde mutlak yoksulluk oranı oldukça yüksek (bazı bölgeler için bazı
yıllarda %50’ye yakın) seyrederken, ülkenin Batı kesimlerinde bu oranlar genellikle
%10’un altında kalmaktadır. Yoksulluk trendleri incelendiğinde genel olarak
yoksulluk oranlarının azalma eğiliminde olduğu görülmektedir. Çalışmanın devamında
yoksulluğun olası sebepleri analiz edilmektedir. Bu bağlamda, ilk kısımda
ölçülen bölgesel mutlak yoksulluk oranları ile bölgesel düzeyde doğurganlık hızı,
işsizlik oranı, eğitim düzeyi ve finansal kapsayıcılık gibi literatürde
yoksullukla ilişkili olabileceği ileri sürülen faktörler arasındaki ilişkiler
2014 ile 2019 yılları arasındaki dönem için geleneksel panel veri analizi
yöntemi ve ayrıca mekânsal modeller ile incelenmektedir. Elde edilen ön
bulgulara göre işsizlik oranı ve doğurganlık hızı ile yoksulluk oranı arasında
pozitif yönlü ilişkiler bulunurken, eğitim düzeyi ve finansal kapsayıcılık
arttıkça yoksulluğun azaldığı görülmektedir.