Anadolu Selçuklu Dârulhadislerindeki Kitâbeler ve Hat Sanatı Üslûbu


Creative Commons License

Kanbaş M. S.

Anadolu’nun İslamlaşmasında Dârulhadisler, Çankırı, Türkiye, 8 - 09 Eylül 2012, cilt.1, ss.341-383

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Çankırı
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.341-383
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Türkler, İslam’ı kabul ettikten sonra yeni dinlerini daha iyi anlamak için Arap harflerinden oluşan İslam yazısını kabul etmişler ve yaşadıkları zengin kültür ortamının da etkisiyle sanat ruhunu bu yazı türüne yansıtmışlardır. Böylece Karahanlılar’dan itibaren mimari süslemede ustalıkla kullanılmaya başlanılan hat sanatı, Anadolu Selçuklular döneminde de büyük bir şevk ve heyecanla işlenmiş ve âdeta mimari eserlerin dili hâline getirilmiştir.  

Anadolu Selçuklu dönemindeki (1075 - 1318) mimari eserlerde en çok kullanılan yazı çeşidi Kûfî ile “Selçuklu celî sülüsü” olarak nitelendirilen celî sülüstür. Özellikle tezyîni kûfînin çeşitli mimari yapılar üzerindeki örnekleri, bu yazı çeşidinin en güzel uygulamaları olarak Anadolu Selçuklu mimarisinde karşımıza çıkmaktadır. Yine aynı dönem hat üslûbunun uygulandığı mimari yapılardan biri de şüphesiz dârülhadislerdir. Genel anlamda medrese olarak isimlendirilen dârülhadisler, özelde hadis öğrenimi için kurulan yapılardır.

Anadolu dışındaki İslam dünyasında dârülhadislerin çoğalmaya başladığı devirlerde Anadolu’da pek çok dârülhadisin Anadolu Selçuklular eliyle kurulduğu ve geliştirildiği bilinmektedir. Ancak söz konusu dârülhadislerin tamamının adedi ve nerelerde kuruldukları hakkında yeteri kadar araştırma henüz yapılamamıştır. Nitekim Anadolu Selçuklu dönemi dârülhadisleri söz konusu edilirken sadece dört dârülhadisin varlığından bahsedilmesi bunun açık bir göstergesidir.

Bu çalışmamızda Anadolu Selçuklu devrinde inşa edilen ve günümüze kadar gelen, aşağıda hakkında kısaca bilgi vereceğimiz, dört dârülhadisin kitâbeleri, yapıların içinde ve taçkapılarında kullanılan yazının (özellikle kûfî ve celî sülüs hattın) üslûp bakımından hat sanatı tarihindeki yeri, yazıların mahiyeti ve mekan ilişkisinin yanı sıra, söz konusu üslûbun Fatih dönemine kadar olan etkileri hakkında bir incelemeyi hedefledik.

Çalışmamızın temelini oluşturacak olan bu dört dârülhadisin ilki ve en eskisi 640 (1242) tarihinde Cemaleddin Ferruh tarafından yaptırılan Çankırı Dârülhadisi olup orijinal kitâbesiyle günümüze kadar gelebilmiştir. Selçuklu veziri Sâhip Ata Fahreddin Ali tarafından Sivas’ta 670 (1271-71) tarihinde inşa ettirilen Gök Medrese ise inceleyeceğimiz ikinci dârülhadistir. Bir başka dârülhadis ise yine aynı vezir tarafından Konya’da tahminen 675 (1276) tarihinde inşa ettirilen İnce Minareli Medresedir. 714 (1314) tarihli kitabesinin günümüze kadar ulaştığını bildiğimiz Selçuklu eseri son dârülhadis ise Erzurum’da İlhanlılar tarafından yaptırılan Ahmediye Medresesidir.

 

Anahtar Kelimeler: Anadolu Selçuklu; Ahmediye Medresesi; Celi sülüs; Çankırı Medresesi; Dârülhadis; Gök Medrese; Hat sanatı; İnce Minareli Medrese; Kitâbe; Kûfi.