13. Uluslararası Bilimsel Çalışmalar Kongresi, İstanbul, Türkiye, 27 - 28 Şubat 2024, ss.242
Diş çürüğü, dişin kimyasal yapısında ortaya çıkan kronik ve multifaktöriyel bir değişimdir. Çürük oluşumu ve ilerlemesinde ağız hijyeni, diş yapısı gibi etkenlerin yanında genetik faktörler de rol oynamaktadır. Metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR), homosistein metabolizmasında rol oynayan enzimleri kodlar. Bu gendeki polimorfizmler folik asit ve B12 vitamini metabolizmasında önemli bir işlev oynar. Çalışmamızda MTHFR enziminin kodlandığı MTHFR C677T (rs1801133) genindeki yanlış anlamlı tek nükleotid polimorfizminin; çalışma grubumuzdaki farklı çürük risk gruplarında olan bireylerin DMFT indeksleriyle ilişkisi incelenerek, diş çürüğü oluşumunda genetik etkinin araştırılması amaçlanmaktadır. Daha önceden tamamlanmış projede taranan gönüllülerden elde edilen klinik ve radyolojik bulgulara dayanarak, periodontal durum açısından homojenize edilmiş; düşük çürük riskine sahip (DMFT = 0 olan, n=28) ve yüksek çürük riskine sahip (DMFT>1 olan, n=28) bireylerden oluşmak üzere toplam 2 çalışma grubu oluşturulmuştur. Seçilen polimorfizmin genotiplemesi, çalışma grubu bireylerinden izole edilen genomik DNA materyaliyle Gerçek Zamanlı PZR tekniği ve Taqman genotipleme kiti kullanılarak yapılmıştır. Düşük ve yüksek risk grupları arasındaki genotipik ve allelik dağılımı; χ2 testiyle karşılaştırılarak, p <0,05 olup olmamasına göre istatistiksel anlamlılığı değerlendirilmiştir. Yüksek risk grubundaki toplam 28 hastanın; 15’inin CC (%53,6), 8’inin CT (%28,6) ve 5’inin TT (%17,8) genotipe sahip oldukları tespit edilmiştir. Düşük risk grubundaki toplam 28 hastanın; 15’inin CC (%53,6), 11’inin CT (%39,3) ve 2’sinin TT (%7,1) genotipe sahip oldukları tespit edilmiştir. Yüksek risk ve düşük risk grupları arasında genotip ve allelik frekanslar dağılımında (genotip ve allel frekansları için sırasıyla p=0,4149 ve p=0,5341 olmak üzere) istatistiki olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.