Objective: Many studies have investigated the relationship of hematological, biochemical, immunological, and inflammatory markers with clinical severity during severe acute respiratory syndromecoronavirus- 2 (SARS-CoV-2) infection. In this study, we determined the use of Pentraxin-3 as an acute phase marker in infection diagnosis, follow-up, and prognosis. Method: The study was initiated after ethics committee approval and consent from the patients and their relatives. A total of 167 children, including 103 outpatients and inpatients with SARS-CoV-2 infection confirmed by polymerase chain reaction and a control group consisting of 64 healthy children, were included in the study. The treatments, symptoms, radiological pneumonia findings, leukocyte count, absolute lymphocyte and neutrophil counts, neutrophil/lymphocyte ratio, C-reactive protein (CRP) and Pentraxin-3 values of the patients were recorded and compared with those of the control group. Results: There was no statistically significant difference between the patient and control groups in terms of age and gender (p>0.05). The mean absolute neutrophil and neutrophil/lymphocyte ratios of the study group were significantly higher than those of the control group. CRP, ferritin averages, and CRP >5 mg/L ratio of the study group were significantly higher than those of the control group. Although Pentraxin-3 values were higher in the study group, no statistically significant difference was found between the control group and the study group. Ferritin levels were found to be significantly higher in inpatients than in the outpatient group. Conclusion: We found high CRP, absolute neutrophil count, neutrophil/ lymphocyte ratio, lymphocyte count, and platelet count in children with SARS-CoV-2 infection. It should be noted that patients with high ferritin values may require inpatient treatment at the time of admission. Although Pentraxin-3 values were higher in the study group, no statistically significant difference was found. Further studies with larger patient groups are needed to use Pentraxin-3 as a prognostic indicator in SARSCoV- 2 infection.
Amaç: Şiddetli akut solunum sendromu-koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) enfeksiyonunun seyrinde hematolojik, biyokimyasal, immünolojik ve enflamatuvar belirteçlerin klinik şiddet ile ilişkisini araştıran birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada, akut faz belirteci olarak Pentraksin- 3’ün enfeksiyon tanı, takip ve prognoz belirlemede kullanımını belirlemeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmaya etik kurul onayı sonrası hasta ve yakınlarından onam alınarak başlanmıştır. Çalışmaya polimeraz zincir reaksiyonu ile doğrulanmış SARS-CoV-2 enfeksiyonu olan ayaktan ve yatan 103 hasta ve 64 sağlıklı çocuktan oluşan kontrol grubu olmak üzere toplam 167 çocuk dahil edildi. Hastaların tedavileri, semptomları, radyolojik pnömoni bulguları, lökosit sayısı, mutlak lenfosit ve nötrofil sayıları, nötrofil/lenfosit oranı, C-reaktif protein (CRP) ve Pentraksin-3 değerleri kaydedildi ve kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Bulgular: Hasta ve kontrol grupları arasında yaş ve cinsiyet açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05). Çalışma grubunun ortalama mutlak nötrofil, nötrofil/lenfosit oranları kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Çalışma grubunun CRP, ferritin ortalamaları ve CRP >5 mg/L oranı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. Pentraksin-3 değerleri çalışma grubunda daha yüksek olmasına rağmen, kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Ferritin düzeyleri yatan hastalarda ayaktan tedavi grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. Sonuç: SARS-CoV-2 enfeksiyonlu çocuklarda CRP, mutlak nötrofil sayısı, nötrofil/lenfosit oranı yüksek, lenfosit sayısı ve trombosit sayısı düşük bulduk. Ferritin değeri yüksek olan hastaların başvuru anında yatarak tedavi gerektirebileceği akılda tutulmalıdır. Pentraksin-3 değerleri çalışma grubunda daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Pentraksin-3’ün SARS-CoV-2 enfeksiyonunda prognostik bir gösterge olarak kullanılabilmesi için daha geniş hasta grupları ile ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
