Kitle İletişim Araçları Bağlamında İktidarın Yeni Konumu


Creative Commons License

Al E.

2. Uluslararası İletişim, Edebiyat, Müzik ve Sanat Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar Kongresi, Kocaeli, Türkiye, 26 - 27 Ekim 2017, ss.127-130

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kocaeli
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.127-130
  • Marmara Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Öz: Giriş: Kamera ve göz arasındaki ilişki fotoğraf kamerasının varlığı ile büyük bir değişim yaşamıştır. Artık görüntü insan hayatının her anına sirayet etmekte ve her şeyi görüntü zeminine çekerek, kayıt altına alınabilir seyirlik bir nesneye çevirmektedir. Bugünün dünyasında göz ve kamera arasındaki çift yönlü ilişki artık sadece sinemaya, televizyona ya da kitle iletişim alanına ait değildir. Göz ve kameranın 21. yüzyılda radikalleşen konumu gözetleme pratiklerini ve dolayısıyla da iktidarı etkilemiştir. En bilinen ve klasik gözetleme biçimlerinden biri olan panoptikon belirli değişimlere uğramıştır. Görülmeden görmeye dayalı klasik iktidar yapısı kameranın varlığı ile yeni imkanlara kavuşmuştur. Kameranın zamanı ve mekanı aşan boyutu, her yerdeki varlığı klasik gözetleme pratiklerinde büyük bir değişim yaratmıştır. Böylece gözetimin akışkanlaştığı, eş zamanlılığın devreye girdiği, mesafenin ortadan kalktığı ve an’lık olanın değer kazandığı tarihsel bir süreç yaşanmaktadır. İktidarın bu yeni formu şeylerin zaman-mekan kısıtlarından bağımsız bir şekilde kontrol altına alınabilmesine imkan tanımaktadır. Yüzyılın başında kameraya olağanüstü bir önem atfeden Vertov, onun mesafesizliğine hayran kalmıştır. Amaç: Bu çalışmada öncelikli olarak kameranın kendisinin bir iktidar aracı olduğu ve ardından da onun vasıtası ile politik iktidarın kendi denetim alanlarını ve bilgi akış pratiklerini nasıl kontrol altında tuttuğu ele alınacaktır. Dziga Vertov’un temel iddiaları üzerinden, kameranın hayatın tüm yaşam alanlarını kuşattığı ve yetkinleştiği iddiası üzerinden gözetlemenin klasik panoptik ve akışkan biçimleri incelenecektir. Göz ve kameranın merkezi konumda olduğu bu araştırmada gözetleme ve iktidar ilişkisinin tarihsel boyutu da ele alınarak süreç içerisindeki değişimi gösterilecektir. Sınırlılıklar: Tartışma salt kuramsal bir zeminde ilerleyeceği için mesele gündelik olaylar, vakalar üzerinden tartışılmayacaktır. Tekil olayların belirleyiciliğinden ziyade küresel çapta iktidar ilişkisinin gözetleme pratikleri ile olan bağlamı ele alınacaktır. Yöntem: Herkesin gördüğü ve görüldüğü bir dünyada Foucault’cu bir normalleştirme edimi irdelenecektir. Özellikle izleme, dikizleme pratiklerinin değişimi tarihsel yanı ile birlikte ele alınırken, günümüz dünyasının belirleyici unsurlarından olan küreselleşme de gözetleme ve iktidar pratikleri bağlamında yöntemin belirleyici noktasını oluşturacaktır. Özellikle “akışkan modernite” kavramsallaştırması iktidarın yeni konumunun anlaşılması için gereklidir. Bulgular: Herkesin görüldüğü bir dünyada gözetleme biçimleri de değişime uğramakta ve artık bedenin yokluğunda onun yerini veri takibi almaktadır. İktidarın radikalleşen bu konumu klasik panoptik gözetlemenin değişimine de işaret etmektedir. Gözetim akışkanlaşmakta ve bu akışkanlığı kameralar vasıtasıyla sürdürmektedir. Panoptik fikrin ilerlediği ve binlerce insanın aynı anda gözetlendiği küresel bir dikizleme mantığına doğru evrilmektedir. Aynı zamanda sadece siyasal iktidarların gözetlemediği ve kapitalizm çağında şirketlerin de gözetlemenin en büyük parçası olduğu görülmektedir. Sonuç olarak bugün artık herkes gözetlemekte ve gözetlenmektedir. Özellikle toplumsal paylaşım ağlarının kamera aracılığı ile var olan konumları da bununu en bariz göstergesidir. Artık görmek görülmek demektir. Bile isteye herkesin gördüğü ve bu görmenin bir karşılığı olarak kendisini de gösterdiği bir çağda yaşanmaktadır. Virilio’cu anlamda hızın (dromoloji) yani akışın her an arttığı bir noktada artık her şey bu yeni gözetleme pratiklerinin bir parçası olmaktadır. Sonuç: Bugün artık gözetleme pratikleri salt gözle değil göze aracılık eden kamera vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Kameranın bu konumu panoptikoncu anlamın kabullenilmesine/normalleşmesine, küre çapında yaşanan akışkan gözetleme pratiklerinin herkes tarafından içselleştirilmesine, dikizlemenin bir zorlama ilişkisi olmaktan çıkmasına ve gönüllülük esasında yürüyen bir ilişkiye evrilmesine neden olmuştur.

Anahtar Kelimeler : Göz, Kamera, İktidar, Hız, Küreselleşme