Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Kalp ve Damar Cerrahisinde BildiriYorum Karma Toplantısı , İstanbul, Türkiye, 19 Haziran 2021, ss.22-23
GİRİŞ: İnsanlarda denge sistemi erken yetişkinlik döneminde optimaldir. Beşinci dekadla periferik
arter hastalığı (PAH) ile kırılganlık düzeyi artar; bu bozulma engellilik, düşmeler, hastane yatışı ve
hatta ölümle sonuçlanabilir (3). Dengeyi sağlama yetisi ve bunun düşmeyle ilişkisi, önemli sağlık sorunlarına yol açar. Etkilediği PAH popülasyonunda sınırlı araştırılmış bir fiziksel işlev alanıdır
(5). Çalışmamız da erişkin PAH tanılı olgularda kırılganlık indeksi skorlarının denge bozukluğu ve düşme riski üzerindeki etkilerinin araştırılması amacı ile planlanmıştır.
YÖNTEMLER: Araştırmamıza SBÜ İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim
ve Araştırma Hastanesine başvuran ve PAH tanısı almış 56-75 yaş aralığındaki erişkinler içerisinden
çalışmaya dahil edilme ölçütlerine (Egzersiz ile bacak semptomları ve/veya azalmış fiziksel aktivite
görülmesi, kladikasyon bulgusu) uyan 30 hasta seçildi. Aktif ayak ülseri ve/veya majör ayak deformitesi bulunan, yürüme ve denge etkilenimleri (inme, parkinson hastalığı dahil) olan bireyler, unstabil
kronik hastalıkları bulunanlar çalışmaya dahil edilmedi. Katılımcıların Demografik Verileri kaydedildi;
Ayak Bileği Kol İndeksi (ABİ) ölçüldü; yüz yüze Edmonton Kırılganlık Ölçeği, Berg Denge Ölçeği (BDÖ)
ve Uluslararası Düşme Etkinlik Ölçeği (FES-I) uygulandı. Veriler SPSS (Statistical Package for Social
Sciences) v.22 ile %95 güven aralığı ve p<0,05 anlamlılık düzeyinde analiz edildi.
BULGULAR: Araştırmamız katılımcılarının (n=30, yaş ortalaması=64,5, yaş aralığı 56-75 yıl) 29’u
(%96,7) erkekti. 20’si (%66,7) sigara içicisi idi. 20 olgu PAH nedeni ile girişimsel işlem geçirmiş
(%66,7), 22 katılımcı (%51,2) hipertansif, 11 katılımcı (%25,6) ise DM tanılı idi. Katılımcıların 7’sinin
(%23,33) kırılgan olmadığı, 15’inin (%50) görünürde savunmasız, 3’ünün (%10) hafif kırılgan, 5’inin
(%16,67) orta kırılgan olduğu saptandı; katılımcılar arasında şiddetli kırılgan saptanmadı. Düşme riskinin 9 katılımcıda (%30) yüksek, 21’inde (%70) düşük olduğu belirlendi. Denge bozukluğu dağılımında 1 katılımcıda (3,3) bozuk denge, 3 katılımcıda (%10) kabul edilebilir denge, 26 katılımcıda
(%86,7) ise iyi bir denge saptandı. Kırılganlık indeksi ve düşme etkinlik skorları arasında p<0,001 düzeyinde, Kırılganlık indeksi ve Berg Denge Skorları arasında ise p<0,05 düzeyinde istatistiki açıdan anlamlı fark olduğu bulundu.
SONUÇ: Çalışmamızda PAH tanılı erişkin olgularda kırılganlık indeksinin denge bozukluğu ve düşme
riskini artırdığı belirlendi. Sözü edilen PAH tanılı ve belirli derecelerde kırılganlığı saptanan hastaların
denge bozukluğu ve düşme risklerine yönelik çok disiplinli önlemler alınmalı ve erken dönemde non-farmakolojik tedavi olarak fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları uygulanmalıdır.