ULUSLARARASI MARMARA SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, Kocaeli, Türkiye, 19 - 20 Haziran 2020, ss.72
Son yıllarda duygulara eğitim sürecinde daha çok önem verilmeye başlanmıştır. Çünkü bireyler,
özellikle öğrenciler akademik yaşamları boyunca farklı duygu türleri yaşamaktadırlar. Öğrencilerin
öğrenme süreçlerine ve akademik başarılarına ilişkin duygularının çoğu başarı duyguları olarak
nitelendirilmektedir. Başarı duyguları pozitif ve negatif olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Milli Eğitim
Bakanlığı Matematik Dersi Öğretim Programı’nda eğitimin sadece düşünce için değil, duygu ve eylem
için de verildiğini; bu sebeple sadece bilişsel ölçümlerin yeterli kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Bu
belirtilenler ışığında matematiğe yönelik başarı duygularının ilkokuldan itibaren belirlenmesi önemli
görülmektedir. Ancak alanyazın incelendiğinde matematiğe yönelik başarı duygularının ortaya
çıkarılmasına yönelik ilkokul düzeyinde yeterli çalışmanın yapılmadığı görülmüştür. Bu sebeple bu
çalışmada ilkokul dördüncü sınıf matematik dersi zaman ölçme alt öğrenme alanı kapsamında mantık
problemleri çözmenin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin matematiğe yönelik başarı duygularına etkisinin
incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda “Matematik dersinde mantık problemleri şeklinde
hazırlanmış problemleri çözmenin öğrencilerin matematiğe yönelik başarı duygularına etkisi nasıldır?”
sorusuna cevap aranmıştır. Araştırmada deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmada ders öncesi ve
sonrası değişim inceleneceği için zayıf deneysel desenlerden tek grup öntest-sontest desen
kullanılmıştır. Çalışma grubunun oluşturulmasında amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır.
Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılı Sakarya ili Serdivan ilçesinde bulunan
24 dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak öğrencilerin matematiğe
yönelik başarı duygularını belirlemek amacıyla “Ergenlik Öncesi Öğrencilerin Matematiğe Yönelik
Başarı Duyguları Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde bir istatistik programından yararlanılmış
uygulama öncesi ve sonrası elde edilen verilere ilişkin karşılaştırmalar yapılmıştır. Bulgular
doğrultusunda çıkan sonuçlar alanyazınla tartışılarak araştırmacılara, öğretmenlere ve müfredat
geliştirme sürecine yönelik öneriler sunulmuştur.