Divan İlmi Araştırmalar Dergisi, cilt.11, sa.20, ss.75-98, 2006 (Hakemli Dergi)
. Baha Tanman’ın “tarikat külliyesi” olarak nitelendirdiği Şeyh Vefa manzumesinin47 bir tarikat külliyesi olduğu, vakfiyeler ve tarihî kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Ancak külliyede tarikat faaliyetleri ile
doğrudan alakalı olmayan çifte hamam, medrese ve kütüphane gibi unsurların bulunması, bu külliyeyi alışık olduğumuz tarikat yapılarından
ayırmaktadır. Külliye, bilhassa tekke-medrese ilişkisi bakımından incelenmeye değerdir.
Fatih Sultan Mehmed zamanında oluşturulmaya başlanan Şeyh Vefa
Külliyesi, Sultan II. Bayezid zamanında yapılan ilavelerle geniş bir külliye haline getirilmiştir. Geçirmiş olduğu deprem ve yangınlardan çok
zarar görmüş olduğundan, Sultan III. Mustafa ve Sultan I. Abdülhamid
zamanında, geniş çaplı onarımlar geçirmiştir. Son olarak da 1909 yılında bir yangın geçirerek harap olmuştur. Külliyenin camisi, geçtiğimiz
yıllarda yeniden ihya edilmiş ancak diğer unsurlardan birçoğu, yeri dahi
bilinemeyecek derecede, ortadan kalkmıştır.