M.Ü İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 2015
Klasik İslami ilimleri temel başlangıç noktası hiç kuşkusuz
Kur'an ve Kur'an'ın tefsiri, yorumlanması, anlaşılması meselesidir. Kur'an
ayetlerinin tefsiri ve yorumlanması sürecinde Kur'an kıraatlerinin önemli bir
katkısı vardır. Kıraat ilminin sağladığı bu hayati katkı, klasik tefsir
literatürü içerisinde kıraat-tefsir ilişkisini temel bir menzil taşı haline
getirmiştir. Kıraat-tefsir ilişkisi söz konusu olduğunda ise Zemahşeri ve onun
el-Keşşâf isimli eseri tefsir literatürü içerisinde temel bir kaynak, klasik
bir eser, bir başucu kitabı olarak öne çıkmaktadır.
Zemahşeri ve el-Keşşâf, İslami ilimler literatürü içerisinde
durduğu tarihsel konum açısından, kendisine kadar gelen İslami ilimler ve
tefsir geleneğinin derinlikli bir çerçevesini sunmuştur. Diğer taraftan ortaya
koyduğu ilmi miras açısından da kendisinden sonraki İslami ilimler ve tefsir
geleneğinin seyrinde önemli bir etki ve iz bırakmıştır. Kıraat- tefsir,
kıraat-Arap dili ilişkisi konusunda izlediği yaklaşım, sergilediği
kavrayış, öne sürdüğü yöntem Zemahşeri ve eseri el-Keşşâf'ın tefsir
literatüründe bıraktığı en önemli etki ve izler arasındadır.
Bu kitapta Zemahşerî’nin tefsirinde naklettiği
sahih-şâz vecihleriyle bütün kıraatler; onları kullanma keyfiyeti çerçevesinde
kıraat-tefsir ve kıraat-Arap dili ilişkisi incelenmiştir. Ayrıca sahih
kıraatlerin tespitinde öne sürülen temel şartlar açısından
Zemahşerî’nin kıraatleri kabul kriterleri konusu ele alınmıştır.
Son olarak da kıraatler bağlamında Zemahşerî’ye yöneltilen tenkitler tespit
edilmiş ve bunlar objektif bir bakış açısıyla değerlendirilmeye çalışılmıştır.