Çakırer Özservet Y. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2017 - 2018
Yerel yönetimler özerk kuruluşlardır. Bu özerklik, yerel yönetimlerin-kanunlarla
belirlenen sınırlar çerçevesinde- kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları
altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hak ve imkânına,
serbest karar alma organları olan idari ve mali özerkliğe sahip olmaları anlamına
gelmektedir.
Küreselleşme ve yerelleşme ilişkisinin ön plana çıkmasıyla birlikte merkezi yönetim ile
yerel yönetim arasındaki yetki ve görev paylaşımları da değişime ve dönüşüme uğramıştır.
Bu dönüşümün neticesi olarak, vatandaşın yönetime olan bakış açısında da değişimlerin
yaşanması beklenmiştir. Vatandaşın pasif konumdan, yönetim sürecine dahil olan ve karar
alma mekanizmalarının içinde yer alan aktif yurttaş konumuna gelmesi hedeflenmiştir. Bu
bağlamda vatandaşın yerel yönetim sürecinde aktif katılımda bulunması, yerel demokrasinin
hayata geçirilmesinde önemli bir adım olarak görülmektedir.
1982 Anayasası’nın 127. maddesinde Türkiye’deki yerel yönetim birimleri iller,
belediyeler ve köyler olarak sayılmaktadır ve mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile
yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenmiştir.
Yerel yönetim birimleri içinde en küçük ve en yerel halkayı da mahalleler
oluşturmaktadır. Mahalleler yerel demokrasinin hayata geçebileceği merkez konumunda
olan birimlerdir. İnsanlığın bilinen yerleşim tarihinin başlangıcı ve günümüzdeki yerel yönetim
alt birimi olan mahalle; insanların bir arada yaşıyor olmalarının gereği olarak ortaya çıkan,
gündelik yaşamın ortak toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda örgütlenmesi şeklinde
tanımlanabilir.