Karşıcı G. (Yürütücü), Pala N.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2018 - 2019
Proje Özeti Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden bu yana Türk müziğinin
geliştirilmesi için birçok çalışma yapılır. Batılı anlamda kurulan
"Saray Bandosu" Guiseppe Donizetti yönetiminde çalışmalarına başlar
ve Türk ezgilerini Batı armonisiyle besteler. Hem bu dönemde hem de
Cumhuriyet Dönemi’nde birçok Türk müziği bestecisi de Batı armonisini
kullanarak eserlerini çok seslendirir. Türk Beşleri olarak tanınan
bestecilerimiz de Türk müziği ezgilerimizi Batı klasik müzik armonisiyle
düzenleyerek besteler ve orkestra için düzenlemeler yaparlar. Bu dönemde Türk
müziğinin çok seslendirilmesi için farklı bir armoninin oluşturulması gerektiğini
düşünen Kemal İlerici Türk müziğinin Batı klasik müziği armonisiyle
desteklenemeyeceğini savunarak Türk müziğinde “Dörtlü Armoni Sistemi”ni
oluşturur. Böylece çok sesli olan tüm besteler Türk Müziği Ses Sistemine göre
oluşturulmaz. Türk klasik müziğinde kullanılan koma değerleri Batı klasik müzik
armonisiyle çakıştığı için Türk klasik müziğindeki koma sesleri icra
sırasında değiştirilerek Batı müziği frekanslarına uydurulur (Sağlam, 2001
s.19-24). Anca 20.yy ortalarında ortaya çıkan mikrotonal müzik çalışmaları
kapsamında Türk müziği de koma sesleriyle birlikte çok seslendirilir. Tolgahan
Çoğulu'nun tasarladığı ayarlanabilir Mikrotonal Gitar (Çoğulu, 2013) ve Serdar Çelik'in
tasarladığı Makamsal Klavye (Çelik, 2014) çok seslilik adına bir girişim niteliği taşır. Her
iki çalışmada da bu yeni mikrotonal çalgıların Türk müziğine uyarlanışı
anlatılır; ancak Türk müziği eserleri koma seslerle birlikte
armonileştirilmemiştir (şu ana kadar bu konuda yapılmış bilimsel hiçbir çalışmaya
ulaşılamadığı için hala literatür araştırmasına devam edilmektedir). Bu tez projesinde
Türk klasik müzik eserleri yalnızca Batı Müziği sesleriyle değil kendi koma
sesleri de dahil edilerek çok seslendirilecektir. Bu nedenden dolayı bu
besteler ve bunlarla ilgili algı çalışması kendi alanında bir ilk olacaktır. Bu tez çalışması için ilk olarak Türk klasik müzik türü
içerisinde koma frekans değerleri en büyük olduğu için Uşşak ve Rast
makamlarında bestelenmiş sözsüz iki eser seçilecek (sözlerinin dikkatleri
dağıtmaması için sözsüz eser seçilecek). İkinci olarak seçilen bu 2 eserin
ilk 8 ölçüsünün (çok uzun olup da katılımcıların dikkatlerini dağıtmamak için
yalnızca 8 ölçü kullanılacak) kendi koma sesleri de dahil edilerek çok sesli
olarak düzenlemesi bilgisayarda Cubase Daw ve Edirol Programları kullanılarak
yapılacak (ney ile çalınan ezgi aynen kalacak diğer 3 ses komalı seslerle
oluşturulan armoni olacak). Üçüncü olarak, komalı armoniyle çoksesli olarak
düzenlenen biri Uşşak biri Rast makamlarındaki, 8’er ölçülük bu 2 eser 10’ar
müzisyenden oluşan 2 gruba dinletilerek armonisindeki koma seslerin
müzisyenlerce değerlendirilmesi istenecek. Katılımcılar: Türk klasik müzik
öğrenimi/eğitimi görmüş 10 Türk müzisyen 1. grup, Batı klasik müzik
öğrenimi/eğitimi görmüş 10 Alman müzisyen 2. grup olması planlanıyor. Bunun
için Almanya’da çalgı öğretimi veren bir müzik bölümünün olduğu üniversite
ile bağlantıya geçilecek ve müzisyenlik yapan 10 mezun (ya da son sınıf
öğrencisi) bulunacak. Eğer Alman Üniversitesi ile iletişimimizde bir aksilik
çıkacak olursa ikinci planımız 2. gruptaki katılımcıların Türkiye’de Batı
klasik müzik öğrenimi/eğitimi görmüş 10 müzisyen olması planlanmaktadır. Nitel araştırma yöntem ve teknikleri içerisinde yer
alan görüşme yönteminin kullanılarak toplanacak olan bu veriler ya
müzisyenlerin müzik eğitimi ve öğrenimleri sırasında etkilendikleri
öğretmenlerinden, çevresinden ve tek doğru sistemin Batı Sistemine ait
armoninin olduğunun öğretilmesine bağlı bir şartlanma sonucunda kendini belli
frekans değerlerini uyumlu algılanmasına programlandırdığı ve doğru olanın
tek olduğunu sanmasına bağlı olarak bir değerlendirme yapmasına neden olacak
ya da aldığı eğitimle ya da kültürel aşinalıkla hiç ilgili olmayıp yalnızca
kendi müzik beğenisiyle ilgili bir değerlendirme yapmasına neden olacak. Bu
deneyden elde edilen verilerde eğer komalı armoni özellikle Batı klasik müzik
öğrenimi görmüş müzisyenlerce uyumlu vb. şeklinde algılanacak olursa, o zaman
Türk klasik müziği ya da Türk halk müziği eserleri çok seslendirilirken kendi
frekans değerleriyle yani kendi komalı/mikrotonal sesleri de armonide kullanılarak
icra edilebilirliği artacak |