Pankreas Duktal Adenokarsinomlarında Stromal Komponente Yönelik Uygulanan İmmünhistokimyasal Belirteçlerin Prognoz ve Tedavideki Yeri


Creative Commons License

Bağcı Çulçi P. (Yürütücü)

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2016 - 2018

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Ocak 2016
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2018

Proje Özeti

Amaç: Rezeksiyonla pankreatik duktal adenokarsinom (PDAK) tanısı koyulmuş olgularda, stromal komponente yönelik olarak uygulanan immünhistokimyasal belirteçlerin (SPARC, Galektin-1, VEGF, SMA, Kollajen Tip IV) birbirleriyle ve histopatolojik parametrelerle ilişkisini değerlendirmek; tüm bu parametrelerin prognozu belirlemedeki rolünü araştırmak ve varsa tedaviyle ilişkilerini gösterebilmektir.

Gereç ve Yöntem: 2011-2016 yılları arasında pankreas rezeksiyonu yapılan, retrospektif olarak incelenen 76 PDAK olgusuna SMA, Kollajen Tip IV, SPARC, VEGF ve Galektin-1 immünhistokimya boyaları uygulandı. İmmünhistokimya sonuçları semikantitatif olarak değerlendirilerek istatistiksel analiz yapıldı.

Bulgular: Ortalama sağkalım 17,91 aydır. Erkek cinsiyet, yüksek grade  ve cerrahi sınır pozitifliği bağımsız kötü prognostik faktör olarak bulundu. Perinöral invazyon sağkalıma anlamlı şekilde etki etmektedir. SMA ve  anjiyoinvazyon varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu. Galektin 1 ekspresyonu fazla olan vakaların sağkalımı istatistiksel olarak anlamlı şekilde iyidir ve evreden bağımsızdır. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da, Kollajen Tip IV eksprsyonu fazla olan vakalar evreden bağımsız daha iyi prognozlu bulunmuştur. İstatistiksel olarak hesaplanamasa da, adjuvan olarak gemsitabin alan hastalardan SPARC ekspresyonu fazla olanların prognozu daha iyidir.

Sonuç: Pankreatik duktal adenokarsinom kansere bağlı ölümlerin en sık 4. nedenidir. Bunun en önemli nedenlerinden biri geç semptom vermesi ve tanı anında tümörlerin yalnızca %10’unun opere edilebilir olmasıdır. Diğer bir nedeni ise; şu anda kullanılan geleneksel kemoterapi protokollerine dirençli olmasıdır. Bu nedenle hedefe yönelik yeni tedavi ajanları ve yöntemlerine  ihtiyaç vardır.

Bulgularımız stromanın tümörü sınırlamaya çalıştığı yönündedir. Stromanın tümörü uyarıcı ve indükleyici özelliğini vurgulayan ve gösteren birçok invitro çalışma olmasına karşın, klinik araştırmalarda sonuç elde edilememesi ve birbirine zıt hipotezlerin geliştirilmiş olması nedeniyle, bulgularımız stromal hedefe yönelik tedavi rejimleri geliştirilirken daha dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Anahtar kelimeler: Pankreas duktal adenokarsinom, stroma, SMA, SPARC, Kollajen Tip IV, Galektin-1