Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2026
Meme kanseri, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen ve en fazla ölüme sebep olan kanserdir. Meme kanseri patogenezinde BRCA1/2, HER2, Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü (EGFR), c-myc ile ilişkilidir. EGFR, hücresel fonksiyon düzenlemede rol alan önemli bir reseptör olup, pek çok hücrede mitojenik etkiye sahiptir. EGFR sinyali ayrıca hücre canlılığı, proliferasyon, invazyon-metastaza da etki etmektedir. EGFR özgü inhibitörler cetuximab, necitumumab, erlotinib, gefitinib olarak sentez edilmiş ve faz II denemeleri yapılmış olsa da preklinik verilerden elde edilen başarılar kadar olmadığı için beklenen başarı klinikte elde edilememiştir. Aptamerler protein başta olmak üzere pek çok moleküle özgü bağlanma affinitesine sahip RNA veya ssDNA molekülleridir. Düşük immunojenik özellikleri, serum stabilitelerinin olması, yüksek hedef moleküler bağlanma kapasiteleri ile potansiyel inhibitör özelliği göstermektedirler. Literatürde VEGF başta olmak üzere pek çok hedefe özgü sentez edilen RNA ve/veya ssDNA aptamerlerinin in vitro ve in vivo terapötik etkinlikleri gösterilmiştir. EGFR özgü RNA aptamerleri sentez edilmiş, meme, glioblastoma gibi kanserler üzerinde anti-tümöral etkisi in vitro ve in vivo’da gösterilmiştir. Ancak EGFR özgü ssDNA aptameri sentez edilmemiş ve meme kanseri üzerindeki terapötik etkisi modellenmemiştir. Bu projenin amacı; in vitro meme kanseri modellerinde (MDA-MB-231 ve MDA-MB-468 meme kanseri hücre hatları; EGFR anlatımı en yüksek olan hücre hatlarıdır) EGFR özgü ssDNA aptamerinin terapötik etkisinin moleküler mekanizmasının transkriptomik açıdan ilişkili sinyal yolaklarının in vitro’da ortaya konulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda tasarlanan projenin 4 ana basamak üzerinden gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Bu proje ile yüksek lisans tezi üretilmesi, genç araştırmacı yetiştirilmesi, uluslararası endeksli etki değeri yüksek dergilerde makale yayınlama, EGFR özgü ssDNA aptamerlerinin meme kanseri hücreleri üzerine etkisinde terapötik etkinliğinin ilişkili sinyal yolakları belirlenmesi ile potansiyel hedef molekülleri (miRNA