Üç Farklı Pelargonium graveolens Ticari Yağının Tek Başına ve Siprofloksasin ile Kombinasyonlarının Antibakteriyel Aktivitelerinin incelenmesi


Gürbüz B., Sesal N. C., Bahar G.(Yürütücü)

TÜBİTAK Projesi, 2024 - 2025

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Mart 2024
  • Bitiş Tarihi: Mart 2025

Proje Özeti

Günümüzde; yanlıs ve gereksiz antibiyotik kullanımı, antibiyotik direncini de beraberinde getirmistir. Bakterilerin mevcut antibiyotiklere karsı gelistirdigi direnç, global bir saglık problemi haline gelmistir. Özellikle hastane kaynaklı enfeksiyonların sagaltımında pek çok güçlükle karsılasılmaktadır. Bu nedenle bilim insanları hem antibakteriyel etkili yeni moleküller hem de antibiyotiklerin yerini doldurabilecek düsük maliyetli dogal etken maddeler arayısı içine girmislerdir. Itır, diger adı ‘gül kokulu sardunya’ olan Pelargonium graveolens, Geraniaceae familyasına ait olan Güney

Afrika’ya özgü çok yıllık bir bitkidir. Antimikrobiyal, antioksidan, immünostimülan, hipoglisemik ve antiinflamatuar etkiler gibi özellikler gösterir. Pelargonium graveolens’in uçucu yagı kozmetik ürünlere, özellikle parfümlere ve gıdalara (reçel, surup, jöle, içecek, kek vb.) gül kokusu vermek amacıyla kullanılmaktadır. Bu bitkinin uçucu yagı, gözenek açıcı etkisinden ötürü cilt bakım yaglarında da sıkça kullanılmaktadır. Giderek daha popüler hale gelen ıtır uçucu yagının diger kullanım alanları dizanteri, hemoroit, iltihaplanma ve hatta kanser tedavisidir. Hastane enfeksiyonları oldukça önemli bir mortalite ve morbitide problemi olarak karsımıza çıkmaktadır. Genel olarak, hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra veya taburcu olduktan sonraki 10 gün içinde meydana gelen enfeksiyonlar olarak tanımlanmaktadır. Nozokomiyal enfeksiyonlar olarak da isimlendirilen bu enfeksiyonlar çagımızın önemli saglık problemlerinden biridir. Yapılan arastırmalarda, hastane enfeksiyonlarına sebep olan bakterilerin çesitli antibiyotiklere karsı gösterdikleri direncin gittikçe artmakta oldugu sonucuna varılmıstır. Enfeksiyona neden olan patojenin bilinmedigi zamanlarda antimikrobiyal spektrumun genis olması, tek antimikrobik ajanın diger hastalık etkeni mikroorganizmalara etkili olmadıgı enfeksiyon tedavisi, antimikrobiyallerin toksik etkisinin azaltılması, mikroorganizmanın antimikrobiyal ajana direnç gelistirme ihtimalinin azaltılması ve gibi durumlar kombine antibiyotik kullanımının nedenlerindendir. Ancak antibiyotiklerin kombine kullanılmasının haklı gerekçeleri oldugu gibi, enfeksiyon hastalıklarının tedavilerinde antibiyotik kombinasyonlarının kullanımı mali açıdan yük getirmektedir. Aynı zamanda bir yan etki ortaya çıktıgında tedavi süresinin uzamasına da neden olmaktadır. Hastane enfeksiyonlarından baslıca sorumlu olan üç bakteri Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa ve Escherichia coli, son yıllarda antibiyotiklere ciddi oranda direnç mekanizması gelistiren bakterilerdendir. Bu nedenle bu bakterilerin etken oldugu enfeksiyonların tedavisinde güçlükler yasanmaktadır. Literatür bilgilerimizin ısıgı altında, bu projede antiinflamatuar ve antimikrobiyal etkinligi bildirilen ıtır bitkisinin farklı firmalardan temin edilen 3 adet ticari uçucu yagının Staphylococcus aureus ATCC 29213, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853 ve Escherichia coli ATCC 25922 standart bakteri suslarına karsı antibakteriyel

etkinliginin Clinical and Laboratory Standards Instute (CLSI) kriterlerine uygun olarak Broth dilüsyon yöntemi ile arastırılması planlanmıstır. P. graveolens uçucu yagı ile antibiyotiklerin sinerjik etkileri hakkında yeterli bilimsel arastırma bulunmamaktadır. Bu çalısma ile dünyada giderek artan ilaç direnci sorununa ve geleneksel antibiyotik tedavilerine alternatif bir yaklasım sunulması hedeflenmektedir.