Görgülü A. O. (Yürütücü), Danış Ö., Koran K., Çalışkan E., Meletli F., Dicle C., et al.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2024 - 2026
Fosfazen
halkalarının taşıdığı fonksiyonel grupların türü, sayısı ve özellikleri, çeşitli
moleküler malzemelerin tasarımına ve sentezine olanak tanır. Bu nedenle,
fosfazen halkalarına bağlanan çeşitli sübstitüentlerin özelliklerine göre, birçok
biyolojik özellikler taşımaktadır.
Lauraceae
familyasından Cinnamomum cassia bitkisinin önemli bir bileşeni olarak öne çıkan, sinnamik asit (C9H8O2) adıyla bilinen
3-Fenil-2-propenoik asit bileşiği, beyaz ve kristal bir yapıya sahiptir ve
genellikle tatlı kompozisyonların ve sinnamon yağının içeriğinde bulunur.
Sinnamik asit ve türevleri, sebzeler, meyveler ve çiçeklerde yaygın olarak bulunan
bileşiklerdir. Sinnamik asit, özellikle antioksidan aktivite olmak üzere çeşitli
farmakolojik özelliklere sahiptir. Fosfazen bileşikleri, yapılarına bağlanan
organik veya inorganik sübstitüentlerin özelliklerine bağlı olarak önemli fiziksel
ve kimyasal özellikler sergiler. Bu yüzden son yıllarda tıbbi alandaki yeni ve
yenilikçi ilaç moleküllerine olan talep göz önüne alındığında fosfazen bileşiklerinin
önemi büyüktür. Kısaca anlatmak gerekirse siklotrifosfazen, Nfenolil ve türevlerinin
birleştirildiği yeni yapılar, MAO enzim inhibitör çalışmalarında değerli
potansiyeller sunar. Literatürde olmayan, molekül merkezinde bifenol bağlı
fosfazen halkasının bulunduğu ve yan gruplarda amino asit içeren
hidroksisinnamik asit türevlerinin yer aldığı yeni siklotrifosfazen yapıları
sentezlenecek ve karakterize edilecektir. Bu yeni spiro siklotrifosfazenler,
Parkinson hastalığında etkili olan MAO enzimlerinin inhibisyonunu amaçlamaktadır.
İlk olarak; 4-hidroksibenzaldehit, 4-hidroksi-3-metoksibenzaldehit, 4-hidroksi-3-nitrobenzaldehit kullanılarak 3 adet sinnamik asit bileşiği (HCA, HMCA, HNtCA) sentezlenecektir. Akabinde bu sinnamik asitler ile amino asit metil esterleri reaksiyona sokularak N-fenolil amino asit türevleri elde edilecektir.
Sonrasında; bu sinnamik asit türevleri ile amino asit metil esterleri reaksiyona sokularak 6 adet N-fenolil amino asit türevi (HCA-Ala-OCH3, HMCA-Ala-OCH3, HNtCA-Ala-OCH3, HCA-Phe-OCH3, HMCA-Phe-OCH3, HNtCA-Phe-OCH3) elde edilecektir.
Daha sonra; spiro siklotrifosfazen (DFF) bileşiği ile N-fenolil amino asit türevlerinin
reaksiyonları sonucunda yeni siklotrifosfazen bileşikleri (DFF-HCA-Ala-OCH3, DFF-HMCA-Ala-OCH3, DFF-HNtCAAla-OCH3, DFF-HCA-Phe-OCH3, DFF-HMCA-Phe-OCH3,DFF-HNtCA-Phe-OCH3) elde edilecektir. Tüm bileşiklerin yapıları, FT-IR, NMR ve kütle
spektroskopisi ile karakterize edilecektir.
Son olarak; sentezleri ve karakterizasyonu yapılacak olan bu bileşiklerin insan MAO-A ve MAO-B aktiviteleri üzerine etkileri spektroflorometrik olarak belirlenecek ve yüksek inhibitör aktivitesi gösteren bileşiklerin inhibisyon mekanizmaları detaylı olarak araştırılacaktır. Nörodejeneratif rahatsızlıklar ilerleyen yaş ile birlikte kendini gösteren ve bu hastaların sağlıklarını ve yaşam kalitelerini olumsuz olarak etkileyen hastalıklardır. Parkinson hastalığı nörodejeneratif rahatsızlardan en sık görülenlerden biridir ve kesin bir tedavisi olmamakla birlikte semptomatik tedavisinde L-dopa ve monoamin oksidaz-B (MAO-B) inhibitörleri kullanılır. Bu ilaçlar Parkinson patofizyolojisinin temelinde yer alan nöronlardaki dopamin seviyelerinin arttırılmasını hedefler. Bu çalışma Parkinson hastalarının sahip olmak isteyebileceği kaliteli yaşam için başka bir ilaç fikri verme potansiyeline sahiptir.