Akademik Veri Yönetim Sistemi
Kayaman Apohan N. (Yürütücü), Kutlusoy T.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2013 - 2015
Hidrojeller; hidrofilik homopolimerler veya kopolimerlerden oluşan çapraz bağlı polimerik ağ yapılardır ve bu yapıların hidrofilik gruplardan dolayı suya karşı yüksek ilgileri vardır. Suda belli bir denge hacmine kadar şişerler fakat orijinal şekillerini korurlar. Hem doğal hem de sentetik polimerlerden hazırlanabilmektedirler. Hidrojeller, biyolojik sıvılarda biyouyumluluk gösterirler.
Biyoteknolojide önemli bir potansiyele sahip polimerik jellerin yeni tiplerinden birisi de ‘kriyojeller’ dir. Kriyojeller; ozmotik, kimyasal ve mekanik kararlılıkları nedeniyle biyolojik uygulamalarda önem kazanmışlardır. Kriyojellerin oluşumu çözücünün donma noktasının altında gerçekleşir. Böylelikle zamanla çözücünün büyük bir kısmı donup birbirine bağlı buz kristalleri oluştururken, bu buz kristallerinin etrafında donmamış sıvıda bulanan polimer öncülleri polimerleşerek buz kristallerinin etrafında bir ağ yapı oluştururlar. Donmuş çözücü kristalleri gözenek oluşturucu ajan olarak görev yapar. Polimerleşmeden sonra donmuş karışım oda sıcaklığına getirildiğinde buz kristalleri erir ve makrogözeneklere sahip polimer ağ yapı elde edilir.
Bu tez çalışmasında kitosan-ko-hyaluronik asit kriyojellerinin doku mühendisliği uygulamasında yapı iskelesi (scaffold) olarak kullanılabilirliği araştırıldı. Bu nedenle çalışmada kitosan-ko-hyaluronik asit kriyojelleri sentezlendi. Çapraz bağlayıcı olarak glutaraldehit kullanıldı. Kopolimerler, hyaluronik asitin farklı konsantrayonları (ağırlıkça %0, %10, %20, %30, %50) kullanılarak elde edildi. Bu çalışma ile saf kitosandan elde edilen kriyojellerin, hyaluronik asitin farklı konsantrayonlarda kopolimerleri yapılmasıyla mekanik ve biyomalzeme özellikleri iyileştirildi ve doku iskelesi olarak kullanılmaları ile hücre uyumluluklari incelendi.
Elde edilen kriyojellerin yapı karakterizasyonu
Infrared spektroskopisi ile yapıldı. Morfolojik yapısına SEM analizi ile
bakıldı. Termal analizleri DSC ve TGA ile incelendi ve şişme davranışı takip
edildi. MTT testi ile ekilen 3T3 fibroblast ve SAOS-2 hücrelerinin canlılığı
takip edildi.