Akademik Veri Yönetim Sistemi
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Y.Lisans, 2024 - 2025
| Hepatoselüler karsinom (HCC) olarak bilinen, karaciğerin hepatosit hücrelerinden köken alan karaciğer kanseri, dünya çapında en sık teşhis edilen altıncı kanser ve kansere bağlı ölümlerin dördüncü önde gelen kanser türüdür. Önleyici tedbirlerdeki, tarama yaklaşımlarındaki ilerlemelere, tanı ve tedavi teknolojilerindeki ilerlemelere rağmen Hk'nın görülme sıklığı ve ölüm oranları istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmektedir. Patogenezinde; karaciğerin viral hepatit veya alkol kötüye kullanımı gibi faktörlerden kaynaklanan hasara kronik olarak maruz kalması, tekrarlayan bir hepatosit hasarı, hücre ölümü ve rejenerasyon döngüsünü başlatmaktadır ve sonuçta siroz meydana gelir. Kalıcı inflamasyon ve fibrogenez, karaciğer displazisine ve malign transformasyona yol açan koşullar yaratmaktadır. Tedavi açısından, geleneksel cerrahinin ve kemoterapi ve radyoterapi gibi diğer terapötik stratejilerin klinik olarak uygulanabilirliği, seçici olmama, toksisite ve ilaçların zaman içinde potansiyel etkisizliği (ilaç direnci) nedeniyle ilerlemiş HCC'nin sonuçlarını iyileştirmede tatmin edici olmaktan uzaktır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar HCC'deki doğal bileşiklerin etkilerine odaklanmaktadır. Çeşitli doğal bileşikler, kanser gelişiminde rol oynayan süreçleri engellemek için çalışır ve aynı zamanda hastalığın önlenmesiyle ilişkili mekanizmaları da etkinleştirir. Bu maddeler antitümör, antiproliferatif, antiinflamatuar ve antioksidan yolları tetikleyerek yeni kanser tedavi rejimleri için potansiyel terapötik seçenekler sunar. Bu noktadan hareketle, bu araştırmada, Eremurus spectabilis bitkisinden elde edilen ekstraktların, geleneksel olarak tedavide kullanılan antioksidanlar ve antikanser bileşikleri açısından zengin bir kaynak olarak etnobotanik kullanımı esas alınarak, hepatoselüler karsinoma üzerindeki etkileri İn silico ve İn vitro ve anjiyogenez etki İn Ovo olarak araştırılacaktır |