Türkiye’ de iç borçlanma politikalarının finansal piyasalara etkisi ve enflasyonu düşürme programı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2000

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Engin Cantürk

Danışman: MEHMET ALİ ÖZBUDUN

Özet:

TÜRKİYE'DE İÇ BORÇLANMA POLİTİKALARININ FİNANSAL PİYASALARA ETKİSİ VE ENFLASYONLA MÜCADELE PROGRAMI (TEZ İ) Devlet bazı harcamalarını iktisadi mali ve politik düşüncelerin etkileri altında kalarak, borçlanma ile karşılamaktadır. Hükümetler borçlanmayla, harcamalarını kısmadan, ya da vergi oranlarını artırmadan gelir elde etmektedirler. Sağlanan bu avantajlara karşılık sıkıntılar gelecek dönem hükümetlerine bırakılmıştır. 1985 yılından itibaren iç borçlanma ciddi biçimde gündeme gelmiştir. Bu yıldan itibaren Hazine, ihale yöntemini başlatmış ve böylece satışa geçerek sistemli bir iç borçlanma politikasına geçmiştir. 1989 yılından sonra kamu açıklarının finansman kaynakları neredeyse tamamen iç borçlanmayla kaymıştır. Kamu nakit dengesinin iç borçla sağlanmaya çalışılması, özel sektörün elindeki ve reel üretime yönelebilecek fonların bir kısmının da mali piyasalar aracılığıyla kamuya akmaya başlamasına neden olmuştur. Sürekli artan kamu kesimi açıkları yeterince derin olmayan yurtiçi finansal piyasalar üzerinde baskı oluşturmuş ve reel faiz oranlarının yükselmesine neden olmuştur. Devletin borçlanma ihtiyacı nedeniyle ortaya çıkan yüksek faiz ortamı bankacılık sektörünü reel kesimden uzaklaştırarak bankaların ve diğer finansal kurumların kendi asli görevleri olan reel ekonomiye katkı sağlamalarını engellemiştir. 1999 yılı sonuna gelindiğinde Türkiye Ekonomisi, reel faizlerin sürdürülemez düzeye geldiği, kamu finansman dengesinin önemli ölçüde bozulduğu, iç borç stokunun hızla arttığı, fiyat artışlarının tekrar hızlanma eğilimi kazandığı, GSMH'ın iyice daraldığı bir durumdaydı. 1999 yılı sonunda IMF ile bir stand - by düzenlemesi yapılmıştır. IMF'ye sunulan ekonomik program kamu sektörü temel fazlasının mümkün olduğunca yüksek tutulması, yapısal reformlar ve tutarlı gelir politikalarıyla desteklenmiş döviz kuru taahütlerine dayandırılmıştır. Programın uygulanmaya başlaması ile birlikte, ekonomi üzerinde açık ve yararlı etkiler oluşmaya başlamıştır. 2000 yılının ilk beş ayında enflasyon son 14 yılın en düşük seviyelerine düşmüş, kamu borcunun GSMH'ya oranı azalmaya başlamış, faiz oranları hızlı bir şekilde düşmüş ve üretim artmaya başlamıştır. Hazine bu gelişmelere paralel olarak, iç piyasaya fazla yüklenmeyecek ve faizler biraz daha gerileyecektir. Faizlerin düşmesi enflasyonu aşağı çekebilecektir. Uygulamaya konulan programın başarıya ulaşmasıyla, bankacılık sektörü ve finansal sistem içindeki olumsuzluklar düzelebilecektir. INFLUENCE OF INTERNAL BORROWING POLICIES on FINANCIAL MARKETS IN TURKEY AND INFLATION FIGHTING PROGRAM - Summary - State covers some of its expenses by borrowing under the influence of economical, financial and politic views, Governments gain income through borrowing without needing to cut down on their expenses or increasing tax rates. In this way, outcoming problems of these advantages are always left to proceeding governments. Internal borrowing has become a serious issue since 1985. Since then the Treasury has started to conduct bidding method to enter into a systemized internal borrowing policy. After 1989, financial sources of public deficits have almost totally slided trough internal borrowing. Providing the public cash balance through internal borrowing caused a part of the funds held by private sector which would have been directed to real production flow into public through financial markets. Ever increasing public deficits created pressure on domestic financial markets which are not deep enough and caused increase in real interest rates. High interests which emerged due to state's need to borrowing took the banking sector away from real sector and prevented the banks and other financial establishments to contribute to the real economy which, in fact, was supposed to be their main objective. In the end of 1999, Turkish economy was in a status where real interests were unsustainable, public financial balance was seriously disturbed, internal borrowing stock was rapidly increasing, price increases turned to re-accelaration trend and GNP was ever narrowing. In the end of 1999, a stand-by agreement was signed with IMF. The economic program offered to IMF was dependent mostly on keeping the public sector base surplus as high as possible and foreign exchange rate engagements supported with structural reforms and stable income policies. Application of the program showed immediate open and benefitial effects on the economy. In the first five months of 2000, inflation rate dropped down to the lowest level of the last 14 years, public debt's rate to GNP started to decrease, interest rates dropped drastically and production started to increase. In line with these developments, the Treasury will be able to not to put so much pressure on the domestic markets and interest rates will retard even more. Decrease in interest rates may pull down the inflation. Problems of the banking sector and financial system will be able to be retrieved by achieving the objective of this program.