Yazılı şekil şartı


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EMİNE GÖKÇE KARABEL

Danışman: SERAP HELVACI

Özet:

Modern hukuk sistemlerinde, beyan sahibi, iradesini hangi yolla dış dünyaya açıklayacağı konusunda özgürdür. Bu şekil serbestisi prensibinin doğal bir sonucudur. Bizim hukukumuzda da, Türk Borçlar Kanunu’nun 12. maddesinde yer alan “sözleşmelerin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir” hükmü hukuki işlemlerin düzenlenmesinde şekle uyma bakımından hareket noktasıdır. Bununla birlikte bazı hukuki işlemler için şekil serbestisi yerine şekil zorunluluğu getirmek daha uygundur. Bu belirtilen şekillerde yapılmayan hukuki işlemlerin veya orada belirlenen şekilde açıklanmayan irade beyanlarının geçersiz olacağı açıktır. Kanunda belirtilen şeklin yanı sıra taraflar, kendi iradeleriyle kanunun öngördüğü şekillerden birisini seçebilirler. Bu durumda “iradi şekil” söz konusu olur. Türk Borçlar Kanunu’nun şekle ilişkin hükümleri esas alınarak özel kanunlarda şekle ilişkin olan düzenlemeleri, doktrin ve yargı kararları ışığında incelenmiştir. Çalışmada, Türk Borçlar Kanunu’nun yanı sıra şekil bakımından özellik gösteren Türk Medeni Kanunu, İş Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Noterlik Kanunu’nu da ele alınmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde, şekil hakkında genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde yazılı şeklin unsurları olan “metin” ve “imza” ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Özellikle teyit edilmiş faks ve güvenli elektronik imza bakımından getirilen düzenlemeler ve beyaza imza konusu incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise adi yazılı şeklin çeşitli görünümleri incelenmiştir. İş sözleşmesinin şekli, taraf usul işlemleri, icra sözleşmeleri, konkordatonun ve yeniden yapılandırma projesinin şekli ile İcra ve İflas Kanunu’nda yazılı olarak yapılması gerekli olan diğer işlemler ve icra tutanakları açıklanmıştır. Son bölümde, şekle uymamanın hüküm ve sonuçları ve resmi ve adi senetlerin ispat gücü ile sahtecilik iddiasında yazı ve imza inkarı konusu da detaylıca incelenerek çalışma bitirilmiştir. ABSTRACT In modern law systems, affirmant is free to express his affirmance in any way he likes. This is a natural result of the principal of the liberty of form of the contracts. In our law system, according to the clause number 12 of the Code of Obligations, “the validity of the contracts doesn’t depend on any form”. On the other hand, some legal transactions are required to have a written or verbal form. Those legal transactions which are required to have a form, are not valid if they are not made in that required form. Parties may agree on the form of the contract. This is called the voluntary form. In case they set a voluntary form, they should obey that form while making that legal transaction. In this thesis, all the regulations and clauses about voluntary form are detailed and studied with the comparison of formal and verbal form. All the clauses about written form in the Code of Obligations, Civil Procedure Code, The Code of Banktrupcy, Civil Code and Labor Code are studied. The two main parts of the written form which are text and signature are titled and explained. Faximile documents and the acts which are signed with the safe electronic signature are also explained with the new regulations. In the last chapter, the results of the invalidity of the form is studied with voluntary and obligatory legal transactions. The denial of the signature is also explained in this chapter.