Türkiye'de dolaylı vergilerin vergi adaleti açısından analizi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Zafer Ünlü

Danışman: CENGİZ BAHÇEKAPILI

Özet:

Vergiler, her dönem devletler için önemli gelir kaynağı olmuştur. Süreç içerisinde devletler, çağdaş vergi sistemlerini oluştururlarken Adam Smith, Adolph Wagner ve David Ricardo gibi önemli iktisatçıların belirlemiş olduğu vergileme ilkelerinden yararlanmışlardır. Söz konusu vergileme ilkelerinden en önemlisi olan “vergilemede adalet” ise çalışmamızın ana konusunu oluşturmaktadır. Vergiler, gelir ve servet üzerinden alınan dolaysız vergiler ve harcamalar üzerinden alınan dolaylı vergiler olarak iki kategoride sınıflandırılmıştır. Dolaylı vergiler, kişilerin gelirlerini, servetlerini, ailevi durumlarını ve kişisel durumlarını göz önüne almadan, herkesten aynı miktarda alındığından dolayı vergilemede adalet ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Dolaylı vergiler, satın alınan mal veya hizmetin bedelinin içerisinde yer aldığından dolayı mükellefler, karşılaşmış oldukları vergi yükünü tam olarak hissedemezler. Devletler açısından ise dolaylı vergiler takibinin ve tahsilatının kolay olması sebebi ile tercih edilen vergi türü olmuşlardır. Türk Vergi Sistemi içerisinde vergi gelirleri incelendiğinde, Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar dolaylı vergiler önemli paya sahip olmuşlardır. Türkiye’de her dönemde dolaylı vergiler ciddi bir paya sahip olmakla birlikte 1980 sonrası izlenen küreselleşme politikaları ile birlikte vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin payı giderek artmıştır. Türk Vergi Sistemi’nde 1985 yılında Katma Değer Vergisi’nin ve 2002 yılında da Özel Tüketim Vergisi’nin kabulü ile dolaylı vergilerin ağırlığı daha da artmıştır. 2018 yılı itibari ile Türkiye’de vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin payı ortalama % 68 civarında gerçekleşmiştir. Aynı dönemde OECD ülkeleri dolaylı vergilerin payı ise ortalama % 32 olmuştur. Çalışmamızda, vergileme ilkelerinden bahsedilerek söz konusu ilkelerin dolaylı vergilerle ilişkisi incelendikten sonra Türk Vergi Sistemi’nde yer alan bazı dolaylı ve dolaysız vergilerin payları tablolar vasıtasıyla gösterilmiş olup, dolaylı vergilerin büyüme, enflasyon, cari açık ve gelir dağılımında adalet gibi önemli ekonomik göstergeler üzerindeki olası etkileri tartışılmış, 1980 yılı baz alınarak öncesi ve sonrası dönemlerde Türkiye’deki dolaylı vergilerin payları ile OECD ülkeleri dolaylı vergi payları karşılaştırılmış ve dolaylı vergilerin vergi adaleti açısından analizi yapılmıştır. -------------------- Taxes have been an important source of income for states in every period. In time, states have benefited from the principles of taxation determined by important economists such as Adam Smith, Adolf Wagner and David Ricardo in forming modern tax systems. The most important one of these taxation principles, ‘justice in taxation’ is the main subject of our study. Taxes are classified into two categories as direct taxes on income and wealth and indirect taxes on expenditures. Indirect taxes violate the principle of fairness in taxation since they are charged at the same amount from everyone, without considering of their income, wealth, family and personal circumstances. Since indirect taxes are included in the price of goods and services purchased, taxpayers do not fully aware of the tax burden they face. For the states, indirect taxes become the preferred tax type due to their easy monitoring and collection. When tax incomes are examined in the Turkish Tax System, indirect taxes have had an important part since the proclamation of the republic of Turkey. As indirect taxes have an important part in every period in Turkey, the part of indirect taxes in tax incomes increased gradually with the globalization policies followed after 1980. With the adoption of the Added Value Tax in 1985 and the Private Consumption Tax in 2002, the burden of indirect taxes increased further. The average share of indirect taxes in tax incomes in Turkey is 68 % since 2018. In the same period, the share of indirect taxes in OECD countries was 32 % on average. In our study, after mentioning the principles of taxation and examining the relationship of these principles with indirect taxes, the shares of some direct and indirect taxes included in Turkish Tax System are shown in charts and the possible effects of indirect taxes are discussed on important economic indicators such as growth, inflation, current account deficit and fair income distribution. Based on pre-1980 and post-1980 periods, the share of indirect taxes is analyzed in terms of justice.