Openness to change in relation with personality traits and contextual factors


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Eva Varon

Danışman: AYŞE ALEV TORUN

Özet:

İnsan, doğası gereği hayat kalitesini sürekli arttırma isteğindedir. Bu istek süreklilik arzeden bir döngü yaratır, bunun sonucunda da içinde bulunduğumuz çevre dinamik bir özellik kazanmıştır ve değişim insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Şirketler de bu sürekli devinim içinde olan değişim döngüsünden doğal olarak etkilenmektedir; sürekli değişim içinde olan bir çevreye ayak uydurup hayatta kalmak adına. Bu sebeplerden günümüzde, değişime ve özellikle değişimin kurumlar ve çalışanları üzerindeki etkisine ilgi gittikçe artmaktadır. Şirketler bir şekilde değişimlere uymak adına yaşam mücadelesi verirken, çalışanlar da bu devinime ayak uydurabiliyorlar mı, daha da önemlisi, şirketlerin uyguladıkları değişimlere açıklar mı? Bu çalışmada değişim sürecinde olan bir örgütte çalışan bireylerin değişime açıklıkları incelenmiştir. Amaç; değişime açıklık ile kontrol odaklılık, iyimserlik, ve öz saygı gibi kişisel özellikler, öz yeterlilik duygusu ve son olarak bilgi, katılımcılık, ve destek gibi işyeri bağlamındaki faktörler arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Araştırma verileri uluslararası bir bankanın 41 çalışanından toplanmıştır. Sonuçlar öz saygı değişkeninin "Kendini değişikliklere açık biri olarak görme" algısına manidar bir katkısı olduğunu göstermiştir. İyimserlik ve katılımcılık değişkenlerinin değişime karşı direnç göstermeme eğilimine manidar katkılarının olduğu saptanmıştır. İç kontrol odağı, katılımcılık değişkenlerinin yapılan değişimlerin kurum ve çalışanları daha iyiye götüreceği algısına manidar katkılarının olduğu bulunmuştur. Son olarak demografik değişkenlerden toplam çalışma süresinin aynı algı ile pozitif yönde bir ilişkisi olduğu da bulunmuştur. İnsan, doğası gereği hayat kalitesini sürekli arttırma isteğindedir. Bu istek süreklilik arzeden bir döngü yaratır, bunun sonucunda da içinde bulunduğumuz çevre dinamik bir özellik kazanmıştır ve değişim insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Şirketler de bu sürekli devinim içinde olan değişim döngüsünden doğal olarak etkilenmektedir; sürekli değişim içinde olan bir çevreye ayak uydurup hayatta kalmak adına. Bu sebeplerden günümüzde, değişime ve özellikle değişimin kurumlar ve çalışanları üzerindeki etkisine ilgi gittikçe artmaktadır. Şirketler bir şekilde değişimlere uymak adına yaşam mücadelesi verirken, çalışanlar da bu devinime ayak uydurabiliyorlar mı, daha da önemlisi, şirketlerin uyguladıkları değişimlere açıklar mı? Bu çalışmada değişim sürecinde olan bir örgütte çalışan bireylerin değişime açıklıkları incelenmiştir. Amaç; değişime açıklık ile kontrol odaklılık, iyimserlik, ve öz saygı gibi kişisel özellikler, öz yeterlilik duygusu ve son olarak bilgi, katılımcılık, ve destek gibi işyeri bağlamındaki faktörler arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Araştırma verileri uluslararası bir bankanın 41 çalışanından toplanmıştır. Sonuçlar öz saygı değişkeninin "Kendini değişikliklere açık biri olarak görme" algısına manidar bir katkısı olduğunu göstermiştir. İyimserlik ve katılımcılık değişkenlerinin değişime karşı direnç göstermeme eğilimine manidar katkılarının olduğu saptanmıştır. İç kontrol odağı, katılımcılık değişkenlerinin yapılan değişimlerin kurum ve çalışanları daha iyiye götüreceği algısına manidar katkılarının olduğu bulunmuştur. Son olarak demografik değişkenlerden toplam çalışma süresinin aynı algı ile pozitif yönde bir ilişkisi olduğu da bulunmuştur.