Hareketsiz Nefes Tutma Öncesinde Oksijen Solumanın Kas İçi Oksijen Doygunluğuna Etkisinin İncelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ZÜHRE İŞİCİ

Danışman: Serdar Orkun Pelvan

Özet:

Amaç: Nefes tutma öncesi oksijen solumanın performans süresine ve fizyolojik değişkenlere etkisini belirlemektir. Gereç ve yöntem: Minimum apne performansı 3 dakika olan, 9 gönüllü erkek yüzücü ve sualtı sporcusu (29±10,14 yıl, 76±7,29 kg, 177±4,94 cm) aralarında 24 saatlik toparlanma bulunan iki farklı apne protokolü için laboratuvara çağırılmıştır. 15 dakika boyunca maskeyle oksijen veya normal hava soluyan denekler karada sırtüstü yatar pozisyonda maksimal apne performansı gerçekleştirmiş olup ardından deneklerin 10 dakikalık toparlanma ölçümü alınmıştır. Araştırma tek kör çalışma modeliyle gerçekleştirilmiştir. Protokol boyunca sürekli olarak kas içi oksijen saturasyonu, arteriyel kan O2 saturasyonu, kalp atım hızı değişkenlikleri ile tcpCO2-tcpO2 değerleri ve manuel olarak kan laktat değişkenlikleri ile kan basıncı değerleri kaydedilmiştir. Grup içi ve gruplar arası (oksijenli / normal hava) tekrarlı ölçüm farklılıklarını bulmak için ANOVA tekrarlı varyans analizi kullanılmıştır. Protokoller arası değişkenler ile kasılma öncesi-sonrası farklılıkların incelenmesi için ise bağımlı örneklem t-testi analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Apne öncesi oksijen solumak toplam performans süresi ve kasılma başlangıç sürelerini uzatmıştır (p<0,05). Oksijen destekli apne sırasında kalp atım hızı, arteriyel kan O2 saturasyonu ve kas içi oksijen saturasyonu değerleri daha yüksek görülürken (p<0,05); apne sonu tcpCO2’deki artış daha belirgin olarak kaydedilmiştir (p<0,05). Apne sonu kan laktat değerleri oksijenli apnede daha düşük tespit edilirken (p<0,05), kan basıncı değerlerinde protokoller arası herhangi bir istatistiksel farklılık bulunamamıştır (p>0,05). Sonuçlar: Oksijen destekli apne sonunda daha yüksek tcpCO2 seviyesi görülmesine rağmen smO2, spO2 ve tcpO2 seviyeleri yüksek kalarak apne süresi uzamıştır. Bu da ventilasyon talebindeki asıl sebebin artmış CO2 miktarı olmayabileceğini düşündürmektedir. -------------------- Objectives: Our aim is to determine the effect of oxygen inhalation on duration of performance and physiological variables. Methods: Nine volunteer male swimmer and underwater athletes (29±10,14years, 76±7,29kg, 177±4,94 cm) who has 3 minutes minimum apnea performance were invited to laboratory for two different apnea protocols which has between 24-hours each other. Subjects inhaled oxygen or normal air for 15 minutes, performed maximal apnea performance in the supine position on land after, 10 minutes recovery was measured. The study was carried out using single blind model. During the protocol, muscle oxygen saturation, arterial blood saturation, heart rate variability, tcpCO2-tcpO2 values, blood lactate altretaions and blood pressure values were recorded. ANOVA repeated variance analysis was used to find repeated measurement differences within and between groups (oxygen /normal air). Dependent sample t-test analysis method was used to examine the differences between the protocols and before and after variables. Results: Oxygen inhalation before apnea prolonged total performance time and onset of contraction(p<0,05). Heart rate, arterial blood saturation and muscle oxygen saturation values were found higher during oxygenated apnea(p<0,05). The increase in tcpCO2 at the end of apnea was more pronounced(p<0,05). While end-apnea blood lactate values were found lower in oxygenated apnea(p<0,05), no statistical difference between the protocols was found in blood pressure values(p>0,05). Conclusion: Although higher tcpCO2 levels were observed at the end of oxygenated apnea, smO2, spO2 and tcpO2 levels remained high and apnea duration was prolonged. This suggests that the main cause of ventilation demand may not be increased CO2.