Bağımsız Türk sinemasında erkek egemen söylemin oluşturulması ve bakış: Bir çözümleme örneği "Üç Maymun"


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: PERİHAN TAŞ

Danışman: Serpil Kırel

Özet:

Anahtar Kelimler : Bağımsız Sinema, Anlatı, Bakış, Söylem, Erkek Egemen Söylem, Toplumsal Cinsiyet, Üç Maymun. BAĞIMSIZ TÜRK SİNEMASINDA ERKEK EGEMEN SÖYLEMİN OLUŞTURULMASI VE BAKIŞ: BİR ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ “ÜÇ MAYMUN” Bağımsız Sinema, geleneksel anlatı kalıpları ve bu kalıpların temsil ettiği ideolojik yapılanmanın karşısında duran; buna paralel olarak sinemanın üretim, dağıtım ve gösterim koşullarını bu yönde dönüştürme pratiği içinde olan bir sinema biçimidir. “Kitlesel” ve “Popüler” olanın karşısında duran bu pratik; hem “kişisel”, hem de “toplumsal” niteliği olan yeni bir sinema biçimine işaret eder. Bu yönüyle bağımsız sinema, ilerici bir söylem üretebilme olanağı yaratması bakımından önemli bir yerde durmaktadır. “Bakış” ise sinemada “farkındalıkla, bilinçli olarak bakmak” anlamına gelen ve gitgide önem kazanan bir olgudur. Dünyada ve ülkemizde birçok sinema filminde bakış düzenlemelerinin, cinsiyetle ilişkili olduğu ve erkek egemen söyleme bağlı yapılandırıldığını görmek olasıdır. Bu çalışmada erkek egemen söylemin oluşturulmasında bakış olgusunun önemi ve bakışın yarattığı eril iktidar, bir yöntem önerisi kapsamında çözümlenmiştir. Bakış olgusu iki bağlamda incelenmiştir: Bunlardan ilki anlatısal bağlam, diğeri ise sinemasal söylem bağlamıdır. Anlatısal bağlam, sinemasal anlatının kimin bakışından anlatıldığını ifade ederken; sinemasal söylem bağlamı ise, söylem araçları yardımıyla bakışın kimin iktidarına bağlı yapılandırıldığının anlaşılmasını sağlamıştır. Önerdiğimiz çözümleme yöntemi aracılığıyla incelediğimiz bağımsız sinemanın öncü yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerinde, bakış olgusunun erkek egemen söyleme bağlı yapılandırıldığı ve bu anlamda geleneksel sinemanın sahip olduğu cinsiyetçi tutumun sürdürüldüğü görülmüştür. Birçok anlamda ilerici bir söylem üretme gücüne sahip olan bağımsız sinemanın, -bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde- bakış aracılığıyla oluşturulan erkek egemen söylem ve cinsiyetçi tutumu sürdürmesi, bağımsız sinemanın sahip olduğu ilerici söyleme gölge düşürmektedir. Bu farkındalıkla sinemasal anlatı ve söylem araçları dikkatli kullanıldığı takdirde, bu durumun olumlu yönde dönüştürülmesi olasıdır. Keywords : Independent Cinema, Narrative, Gaze, Discourse, Male Dominant Discourse, Gender, Three Monkeys ABSTRACT THE FORMATİON OF A DOMİNANT MALE DİSCOURSE IN INDEPENDENT TURKISH CINEMA AND THE "GAZE": AN ANALYSİS OF "THREE MONKEYS" Independent cinema challenges the dominant ideological structure by opposing traditional narrative devices; correspondingly, it is a cinema that tries to change the practices of film production, distribution and screening. A practice fighting that which addresses masses and the popular, independent film is a new kind of cinema that indicates personal and social spheres of interest. In this sense independent cinema is important because it has the possibility to create a new progressive discourse. The concept of the “gaze”, which means “looking; fully aware” has become an important concept in cinema. In Turkish and world cinema, one can observe the arrangement of the gaze in a manner associated with gender roles and can see that the gaze configures to the male dominant discourse. In this study, the importance of the gaze in forming male dominant discourse and how the gaze creates masculine power is analyzed by proposing a new method, which is exemplified in the analysis of a film. With this method, the gaze is analyzed first through the narrative context, where point of view is expressed through the cinematic discourse. Secondly, the gaze is analyzed with the help of discursive tools in order to determine according to whose power it is configured and shaped. Through the analysis of the films of Nuri Bilge Ceylan, a pioneer of independent cinema, one can see that the concept of the gaze is shaped according to male dominant discourse, thus reinforcing classical cinema’s sexist point of view. In many ways, independent cinema has the potential to create a progressive discourse, whether this is done consciously or unconsciously. However, this potential progressive discourse of independent cinema will be clouded over if this cinema continues using the gaze to reinforce male dominant ideology and sexist point of view. With this awareness, if cinematic narrative and discursive tools are used with the necessary attention, this situation can be transformed into something positive.