Milli Şef Dönemi’nde Karabük


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mehmet Kütükçüoğlu

Danışman: CEMİL ÖZTÜRK

Özet:

Osmanlı İmparatorluğu’nun sanayileşememesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu işi öncelikli konulardan biri yapmasına neden olmuştur. Özellikle tüm ülke sanayinin lokomotifi olarak görülen ağır demir sanayi endüstrisinin kurulmasına, ilk olarak 1924-1925 yıllarında yabancı uzmanlara yaptırılan tetkikler ile girişilmiş; daha sonra bu sanayinin kurulması için gerekli nihai uygulama planı da Birinci Sanayi Planı BSP kapsamında Sümerbank’a verilmiştir. BSP kapsamında kurulan demir-çelik fabrikalarının yeri meselesi ise çeşitli tartışma ve değerlendirmelere konu olmuştur. Daha çok Zonguldak kömür havzası çevresinde yoğunlaşan bu değerlendirmeler, Tefen, Ereğli, Karabük ve İç Anadolu’daki Faraş ekseninde yapılmış; ancak enerji-yakıt ve askeri güvenlik kaygıları daha çok öne çıktığı için, demir-çelik fabrikalarının yeri Karabük olarak belirlenmiştir. Daha sonra demir-çelik tesislerini kuracak şirketin seçim süreci başlatılmış ve Sümerbank’ın yürüttüğü bu süreçteki müzakereler de, özellikle Alman Krupp ve İngiliz H. A. Brassert and Co. Ltd. şirketiyle gerçekleştirilmiştir. Nihayetinde Türk-İngiliz ilişkilerinin ilerlediği bir dönemde yapılan Karabük Demir-Çelik Fabrikaları kurulması işi, 1 Aralık 1936’da imzalanan KDÇF Esas Anlaşmasıyla Brassert şirketine ihale edilmiştir. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından 3 Nisan 1937’de temeli atılan KDÇF, Brassert’in taahhütleri gereği olarak iki buçuk senede bitirilmiş ve fabrikalar, Eylül 1939’da ilk demirini vermiştir. Bayındırlık açısından uzun yıllar hareketsiz kalan Karabük mıntıkası, Ankara-Zonguldak demiryolunun inşaatı nedeniyle 1932-1934 yıllarında çeşitli imar faaliyetlerine sahne olmuştur. Bu imar faaliyetleri fabrikaların temelinin atılmasıyla daha düzenli hale gelmiş ve sistemli nüfus iskânı ile Karabük nüfusu arttırılmıştır. Artan Karabük nüfusunun burada tutulması için de mesken, yol, su, sağlık, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ile modern şehir hizmetleri hızla geliştirilmişti. Bir işçi yerleşimi olarak süratle büyüyen Karabük, artan nüfusu ve ticari ilişkilerine binaen belediye teşkilatına da bu süreçte kavuşacak ve kısa aralıklarla bir dizi idari değişikliğe uğrayarak kent kimliğini alacaktır. Sonraki yıllarda da devam edecek olan bu değişiklikler, sağlık, eğitim, kültür ve şehir planları gibi geniş bir yelpazeye yayılacaktır. Karabük’te sabit bir kent kimliği oluşturmak için yapılan tüm bu hizmetler, modern kent kültürü oluşturmanın yanında; KDÇF çalışanlarının verimini arttırmak amacını da beraber gütmüştür. Sanayileşmesi ve şehirleşmesini yanı başındaki Safranbolu ile beraber gerçekleştiren ama ondan tamamen farklı bir yapıda olan Karabük, eski ile yeninin bu mıntıkadaki en bariz birlikteliğini gerçekleştirmişti. Ancak bu birliktelik yatırımlar manasında bölgesel bir kalkınmaya neden olmamıştır. Bu durumun tespiti ve değiştirilmesi için de çeşitli fikirler, Karabük’e kuruluş yıllarında gelen ziyaretçi, gazeteci ve özellikle dönemin en önemli hükümet denetleme organı olan Bölge Parti Müfettişliği raporlarından da izlenebilmektedir. SUMMARY Due to Ottoman Empire’s failure of industrialisation, Turkish Republic made industrialisation one of the priorities. Especially, foundation of heavy iron industry, which was seen as locomotive of the whole country, was firstly attempted with the investigations which were made by the foreign experts in 1924-25; and then final needed application schedule for founding that industry was given to Sümerbank beyond the scope of First Industry Plan (FIP). And the location trouble of the iron-steel factories which were founded within the scope of FIP, were become main subject to various discussions and evaluations. Those evaluations, which mostly became intense in the region of Zonguldak coal district, were formed around Tefen, Ereğli, Karabük, and Faraş in the Central Anatolian Region, but location of iron-steel factories was determined as Karabük because energy-fuel and military security anxieties mostly became prominent. Then the period of selection for the company which would found iron-steel facilities was started, and those negotiations which Sümerbank performed in that period were especially actualized with German Krupp and English H. A. Brassert and Co. Ltd. companies. In conclution, in that time when Turkish-English relations were developed, the work of Karabük Iron-Steel Factories KISF foundation was adjudicated to Brassert company with KISF Treaty which was signed on 1st December, 1936. KISF which was laid the foundations of by İsmet İnönü, who was the president of that period, on 3rd April, 1937; was finished in half two years as Brassert’s commitments’ requirement, and the factory produced its fist iron in September, 1939. The region of Karabük which had no movements from the angle of the public works for long years, became scene for reconstruction activities in the years 1932 and 1934 with the reason of the railway construction activities between Ankara and Zonguldak. Those reconsruction activities were more systematic with laying the foundations of factories, and the population of Karabük was increased with systematic population settlement. Modern city services with residences, roads, water, health, social and cultural requirements were quickly improved to keep the rising population of Karabük. Karabük which grew up fast as workers’ location would have its municipality organisation due to rising population and trade relations, and would have its city identity by facing administrative changes in short intervals. Those changes which would also go on in the next years would expand a wide range such as education, culture, and city plans. All those services which were performed to form a city identity in Karabük, aimed both forming a modern city culture and rising incomes of KISF workers. Karabük which actualized its industrialization and urbanization with Safranbolu next to Karabük but which was entirely different from Safranbolu; has actualized an obvious association with old and new in that region. But that association hasn’t provided regional development in the meaning of investment. Different ideas for changing and establishing of that situation can also be observed from the reports of visitors, journalists who came to Karabük in the years of the foundation and especially from the reports of Regional Party Inspectorship which was the most important part of government inspection.