Milliyetçilikten liberalizme: Ahmet Ağaoğlu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2004

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GÖKÇE YILDIRIM

Danışman: CENGİZ BAHÇEKAPILI

Özet:

Ahmet Ağaoğlu geçirdiği yaşam dönemi boyunca tarihin belirli dönüm noktalarına tanıklık etmek suretiyle farklı kültür yapılarına temas etmiş çok yönlü bir aydındır. İran ile giriştiği güç yarışından Kafkasya'ya hakim olarak galip çıkmış Rusya'da doğmuş bir Azeri Türkü olan Ağaoğlu Batı'nın kalbi sayılabilecek olan Fransa'da eğitim görmüş fikir dünyasının zenginliğini burada edinmiştir. Önde gelen aydınların Ağaoğlu düşüncesinde bıraktığı izler onun özgünlüğünü oluşturmada kılavuzluk etmiştir. Bir yandan birey öncelikli liberal özle bütünleşen Batıcılık idealinde kendini bulan Ağaoğlu, diğer yandan Azerbaycan'a dönüşünde ve devamında İstanbul'a gelişinde açığa çıkan şartlar gereği milliyetçilik görüşlerinin çerçevesini çizmek yönünde bir tercih kullanmıştır. Buradan hareketle genel itibariyle liberal ve milliyetçi olarak tanımlanan Ağaoğlu'nun yaşadığı kimlik değişimleri onun liberalizmini ve milliyetçiliğini yönlendirmiş, her bir etkinin yansıması farklı bir Ağaoğlu'nu ortaya koymuştur. Milliyetçiliğinde sezilen Fars etkilerinin ardından Kafkasya'da Azeri Türklerinin haklarının korunması uğruna çaba göstermiş Ağaoğlu, imparatorluk çökerken bir İttihat ve Terakki üyesi, İslamcılığı Türkçülüğe dahil edip aşılayan bir milliyetçi anlayışa dahil olmuştur. Açığa vurulan çok yönlülük onu eklektik bir milliyetçi kılmaktadır. Milliyetçiliğe kattığı eklektik boyut, onun tezat olarak gösterilmeye çalışılan ve sık sık karşı karşıya getirilen İslamcılık, Türkçülük, Osmanlıcılık şeklinde ayrılan milliyetçilik türlerini aynı potada eritip bu harmanlamaya Batıcılık düşüncesini de ekleme çabalarından ileri gelmektedir. Ahmet Ağaoğlu milliyetçiliği türlerin uzlaşmasına dayanırken aynı özellik liberalizmine de yansımıştır. Milliyetçiliğin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte yerini ulus devlet olma idealine bırakması Cumhuriyet döneminin aydınları gibi Ağaoğlu'nu da tek partili mecliste Kemalizm düşüncesi çerçevesinde örgütlenmeye itmiştir. Ancak liberalizmin vazgeçilmez bir öğesi olan demokrasi unsuru Ağaoğlu tarafından hatırlandığı anda bütünden kopuş sergilenmiş, Ağaoğlu kendi liberal dünyasında bağımsız bir parça haline dönüşmüştür. Dolayısıyla Ağaoğlu'nun liberalizmi kendine özgü olmakla beraber hem eklektik hem de yoğun olarak sosyal unsurları içinde barındırmaktadır. Özellikle millet varlığının kabulü, bir milleti ayakta tutmak için gerekli şartlardan en önemlisi olan dayanışmaya yüklediği değer ve birey, toplum, devlet üçgeni düşünüldüğünde adı geçen her açının bir diğerine karşı sosyal sorumluluklarının bulunması ilkesini kabulü Ağaoğlu'nun nasıl bir liberalizm anlayışına sahip olduğunu ler niteliktedir. Adı geçen unsurların benimsenmesi Ağaoğlu'nu gelişmiş ülkeler bazında sosyal liberalizm idealinin uygulanabilirliği savunusuna yaklaştırdığı gibi kalkınma sorunu yaşayan ülkeler için Batı'nın izlediği yol olan liberalizm düşüncesinden yine bir sapma gösterilmemiştir. Tam anlamıyla bir batıcı olan Ağaoğlu, milliyetçi çıkışlarında sergilediği eklektiklik ve özgünlüğü liberalizmine de taşıyan, kendi fikir dünyası içinde anlam kazanan Cumhuriyet tarihinin unutulmaz aydınlarından biri olmuştur. ABSTRACT Ahmet Ağaoğlu was an intellectual with different point of views, lived in different cultural structures. During his life, he had witnessed to specific important periods of the end of 19th and the beginning of 20th century in the political and social history. Ağaoğlu was born in Caucasia when Russia and Iran was struggling over taking the control of that area. He met well known intellectuals of the European community who had shaped his unique opinions, especially on liberalism, while he was taking his education in France. After turning back to Azerbaijan, because of some political reasons he immigrated to Istanbul with his family. His experiences in both countries made him to defend the ideology of nationalism. In the common sense, Ağaoğlu is defined by being a liberal and nationalist. Having several cultures'identity has a shaping effect on Ağaoğlu's opinions about liberalism and nationalism. In the beginning, his adoption of Iran culture was replaced by Azerbaijan nationalism. The changes in understanding of nationalism, this time, made Ağaoğlu to become a member of Ittihat ve Terakki Party (Committee of Union and Progress). In the maturity stages of his interpretation of nationalist ideology, Ağaoğlu struggled to compromise Pan Islamism with Turkism. Finally, Ağaoğlu was an eclectic nationalist who brought together the opposites sides of Pan Islamism, Turkism and Ottoman nationalism in his mind. Also, this eclecticism could be seen in his liberalist thoughts. By the foundation of Turkish Republic, the major target was to become together around an idea of being a National State. Like other intellectuals of that period, Ağaoğlu believed in Kemalism. After that, when he realized the lack of democracy in one-party regime, he created own liberal thinking. Therefore, Ağaoğlu's liberalism either unique or eclectic and had social meaning. Especially, accepting the presence of nation, the importance given to cooperation and defending mutual responsibility between individual, community and government were the keywords of his opinions about liberalism. While Ağaoğlu was defending the ideal of social liberalism for the developed countries, on the other hand, the solution that found for undeveloped countries was commonly liberalism. Consequently, Ağaoğlu who had a special thinking method with an eclectic and unique style, was an unforgettable Westernizer, nationalist and liberal intellectual of Turkey.