G-20 orta ölçekli güçte ülkeler (MIKTA) ile Türkiye'nin kalkınma bağlamında karşılaştırmalı analizi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BÜŞRA KILIÇ

Danışman: Gonca Oğuz Gök

Özet:

Kalkınma kavramı, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde az gelişmiş ülkeler için yeni bir rejimin başlangıcına işaret etmekteydi. Kalkınmanın üçüncü dünya ülkelerinin sorunu olarak görüldüğü 1950’li yıllarda, ekonomik büyüme ile kalkınma eş anlamda ilişkilendirilmiştir. 1970’lerin ortalarına kadar popüler olan bu anlayış, yoksulluk ve eşitsizlik konularının gündeme gelmesiyle dönüşüme uğramıştır. 1990’lardan sonraki tartışmalarda ise, kalkınmanın ihmal edilen sosyal, kültürel ve siyasal yönlerine odaklanılmış ve insani gelişim kavramı ortaya çıkmıştır. İnsani gelişme düzeyinin objektif kriterlerce ölçülmesi de Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilen İnsani Gelişmişlik Endeksi ile mümkün olmuştur. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın küresel bir platformda tartışıldığı ve çözüm üretildiği ortam 1999’dan beri G-20 forumudur. Küresel kriz sonrası dönemde G-20 liderler düzeyinde toplanmaya başlayarak zirve diplomasisinin temel kaynağı olmuştur. G-20 içerisindeki gruplaşmalar ortaya koydukları iş birlikleri, niş diplomasisi alanları ve küresel yönetişime katkıları bakımından farklı güç kategorilerinde değerlendirilmektedir. Bu çalışmada G-20 içerisinde 2013 yılında bir araya gelen, orta ölçekli güçleri temsil eden MIKTA girişiminin (Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya’yı içermektedir) ekonomik ve insani kalkınma bakımından konumları 2005-2015 yılları arasındaki süreçte incelenecektir. MIKTA grubu, ekonomik büyümeleri ve küresel yönetişimde kalkınma odaklı girişimleri ile öne çıkan, açık piyasa ekonomisi esaslarına göre ekonomilerine yön veren ve demokratik ülkelerden oluşmaktadır. Dünyanın farklı kıtalarında farklı bölgeleri temsil etmelerine rağmen bir araya gelmelerinde ortak karakterlerinin etkisi büyüktür. İçlerinde Türkiye’nin de yer aldığı bu genç oluşumun 2000’li yıllarda ulusal düzlemde ekonomik ve insani gelişmelerinin boyutları karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bu bağlamda Türkiye ve diğer MIKTA ülkelerinin ekonomik ve insani kalkınmalarında ortak bir grup kimliği ortaya koyup koymadıkları sorusuna yanıt aranacaktır. -------------------- ABSTRACT After the World War 2, development concept meant a new start for a new regime to undeveloped countries. In the 1950s, development was the problem of least developed countries and thought it was the synonym of the growth concept. This understanding, which was popular until the mid-1970s, has been transformed by the fact that the issues like poverty and inequality come to the fore. After the 1990s, the debates has started about development’s social, cultural and political way and thus the term “human development” emerged. There is a survey which has objective criterias on human development called “The Human Development Index” created by United Nations (UN). Since 1999, G-20 which is the global platform for disscussing econonomic issues like growth, development. It is also an informal forum to produce solutions. After the global financial crisis, G-20 has started to organise ministerial level meetings and evolved as a summit diplomacy platform. There are groupings in G-20 which are assessed in different power categories in terms of their collaborations, niche diplomacy areas and contributions to global governance. In this study, the economic and human development aspects of the MIKTA initiative (including Mexico, Indonesia, South Korea, Turkey and Australia) which met in the G-20 in 2013 as a middle power representing grouping, will be examined from 2005 to 2015. The MIKTA group is made up of democratic countries that guide the economy according to open market economy principles, with economic growth and development-oriented initiatives in global governance. Although they represent different regions in different continents of the world, they have common characteristics that made them together. This young formation, which also includes Turkey, will be examined comparatively in the 2000s over the years of economic and human development in the national level. In this context, Turkey and other MIKTA countries will be analyzed for their identity as a common group identity in their economic and human development.