Türkiye'de vergisel açıdan serbest bölgeler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EMİNE DEMİRTAŞ

Danışman: Gülay Yılmaz

Özet:

Serbest bölgeler; bir ülkenin dış ticaret rejimi için gerekli olan mevzuat ve kısıtlamaların kısmen veya tamamen uygulama dışı bırakıldığı, genellikle uluslararası bir liman veya havaalanı yakınında olan, milli sınırlar içinde bulunmakla birlikte, gümrük sınırları dışında kabul edilen ve esas itibariyle ihracata yönelik faaliyet gösteren seçilmiş sınai ve ticari alanlardır. Ülkemizde serbest bölgeler 1927 yılından beri gündemde bulunmaktadır. 1927 ile 1985 yılları arasında çıkarılan kanun, yönetmelik ve serbest bölge kurulmasına ilişkin denemeler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye, 1980 sonrası ihracata yönelik kalkınma politikasını benimsemiştir. Bu çerçevede, 1980’deki kalkınma politikası değişikliğini takiben, seçilen ihracata yönelik kalkınma politikasının tamamlayıcı bir aracı olarak, serbest bölgeler kurulması yönündeki çalışmalar hızlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda 1985 yılında 3218 sayılı “Serbest Bölgeler Kanunu” kabul edilmiştir. Bu Kanunla serbest bölge işletici ve kullanıcılarına önemli vergisel avantajlar sağlanmıştır. 06.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5084 sayılı Kanunla serbest bölgelere yönelik olarak uygulanan vergisel avantajlarda önemli değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikle mevcut ruhsat sahibi firmaların kurumlar ve gelir vergisi muafiyetlikleri ruhsat süresi sonuna kadar korunurken, bölgede yeni faaliyete başlayacaklar ancak imalat faaliyetlerinde bulunmaları koşulu ile bu vergisel avantajdan yararlanabileceklerdir. 5084 sayılı Kanun öncesindeki vergileme rejimi, sonuçları itibarıyla serbest bölgeleri ithalatı cazip hale getiren, transfer fiyatlandırması yoluyla yurtiçi kazançların serbest bölgelere kaydırılmasına imkan sağlayan alanlar olarak karşımıza çıkarmıştır. Yine serbest bölgede faaliyette bulunan firmalar yurt içi firmalara göre yararlanmış olduğu vergisel avantajlar yönüyle rekabet eşitsizliği yaratmışlardır. ABSTRACT Free zones are selected industrial and trade areas which there are necessary subject under discussion and restricts for foreign trade regime of a country abandoned out of practise partly or complately, usually established close to a harbour or an airport, however established within national borders but approved out of custom boundary and activities directed to export in reality. Free Zones have been existing since 1927 in our country. The experiments concerning to establish free zone, instructions and rules failed between 1927 and 1985. Turkey has assumed improvemed policy directed to exporting after 1980. In this addition, after the variation of improvement policy in 1980, works to establish free zone were accelerated. ‘Free Zone Law’ numbered as 3218 has been accepted in 1985. Regarding to this law, high important tax advantages has been proved free zone business administration and users. With the law numbered 5084, important tax advantages have been changed that was being applied to free zone in 06.12.2004. With this changes, licance validity of establishment and income tax exempt which the firms already have would have kept till end of its expire date. The new firms would use this tax advantages unless start manufacturing activity. The tax regime before the law 5084, it has bring the free zones attactive with its result. Possibilities have been proved to guide national gains to free zones by estimate a price of transfer. By the way the firms which have activity in free zone have created rivalry unequal to national firms with their tax advantages.